Cumartesi, Ağustos 02, 2008

Kitap Tavsiyesi - 1

İDEAL SAĞLIK İÇİN CANLI BESİNLER
(Çiğ Besinlerin İyileştirici Gücünü Kullanma Rehberiniz)
Brian R. Clement
Theresa Foy DiGeronimo



Yediklerinizin sizi hasta edebileceğini biliyor muydunuz?
Bazı besinler, enerjinizi tüketen yağlar, toksinler ve kimyasallarla birlikte bedeninizi tıkar. Peki, bedeninizin güçlü, sağlıklı ve zinde kalabilmesi için ihtiyacı olan en uygun besinleri nereden bulabilirsiniz?
Milyonlarca insan için yanıt, çiğ yenilebilen, güvenli ortamlarda üretilmiş , kimyasal ve katkı maddesi eklenmemiş sağlıklı ve tedavi edici özelliği olan canlı besinlerdir. Kırk yılı aşkın süredir Hippocrates Sağlık Enstitüsü insanlara bedenlerini canlı besinlerin doğal güçleriyle nasıl temizleyeceklerini ve iyileştireceklerini öğretiyor. Bu kitabı yazarları Brian R. Clement ve Theresa Foy DiGeronimo, canlı besinlerin sağlık için neden çok önemli olduğunu açıklıyor ve canlı besinlere geçiş için etkili bir program sunuyorlar.
Adım adım izleyeceğiniz yol haritası, yaşam tarzınızı değiştirecek öneriler, 100'ün üzerinde sağlıklı, lezzetli tariflerle İdeal Sağlık için Canlı Besinler, sağlığınızı kontrol altına almanız ve zinde kalmanız için her şeyi içeriyor.
Brian R. Clement, doğal saşlık ve iyileştirme öncüsü, Florida West Palm Beach'te bulunan Hippocrates Sağlık Enstitüsü başkanı ve Holistik Sağlık Birliği kuucu başkanıdır.
Theresa Foy DiGeronimo, New jersey The William Patterson Üniversitesi İngilizce Bölümü'nde doçent ve içlerinde The natural Way of Healing Chronic Pain'in de bulunduğu pekçok kitabın yazarıdır.
Orijinal adı Living Foods for Optimum Health olan bu kitabı İngilizce aslından Evren Mutlu çevirmiş ve kitap ALFA tarafından yayınlanmıştır.

Türkçe Baskıya Önsöz:
İnsanlığın ilk ayak izleri 3,5 - 4 milyon yıl önceye tarihlendiriliyor. Tarihçiler, medeniyetleri 3000 yıl önceye dayandırıyor. Sanayi devriminden bu yana 250 yıl geçti. İnsanlığın doğasından koparılmasının tarihi ise yalnızca 100 yıl.
Binlerce yıllık tarihte bu kısacık 100 yıllık değişim insanlık üzerinde öyle baş döndürücü etkiler yarattı ki insan doğasından nasıl uzaklaştığını fark edemedi bile.
Şu an ilk satırlarını okumaya başladığınız bu kitabın belki de en sürükleyici yönlerinden biri, insanın doğal sistemden koparılarak yine 'insan yapımı' olan bambaşka bir sisteme adapte edilmesinin 100 yıllık yolculuğunu , bu yolculuktaki buluşları ve dönüm noktalarını bir hikâye üslûbunda anlatıyor olması.
Bu 100 yıllık yolculukta, iyi niyetle başlayan buluşların, bugün özellikle gıda ve dolayısıyla sağlık endüstrisinde nasıl bir çelişkiye neden olduklarını keşfedecek, gıdaların ürün haline gelişlerinin sürecine tanıklık edeceksiniz. Bugüne değin bildiğiniz pek çok şeyin yanlışlığını fark edecek, canlı besinlerin bütünsel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini göreceksiniz. Bu kitabı tamamladığınızda yepyeni bir yaşam tarzını da tanımış olacaksınız.
Aklınıza şu soru gelebilir: "Beslenme konusunda şimdiye değin iddia edilenlerin ya da inanılanların hepsi bir kenara atılıyorsa, bu yazılanların ileride aynı muameleyi görmeyeceğini nereden biliyorsunuz?" Öncelikle bilimde kesinlik olmadığını ve bunun sonsuz bir tekâmül süreci olduğunu söyleyerek şu görüşü hararetle savunabilirim: Bu yeni yaşam tarzı çok da yeni bir keşif sayılmaz. Yüzyıllar, hatta bin yıllar öncesine değin insanlık böyle besleniyordu. İnsanlık doğanın diğer zenginlikleriyle iç içe yaşayan bir doğa parçasıydı. İşte bu yüzden bu yeni yaşam tarzı son yüzyılda verilen en doğal yaşam reçetesidir.
Bugün ise modern yaşamın sunduğu göz boyayan olanaklar insanları doğaya ve birbirlerine yaklaştırırmış gibi görünüp aslında uzaklaştırıyorlar. Artık insanlık gıda değil, onlarca kimyasalla birleştirilmiş ticari ürün tüketiyor. Ve maalesef birçoğunun etiketinin üzerinde "doğal" yazabiliyor. Alışverişte pazar tezgâhlarının yerini bilgisayar klavyeleri alıyor. "Mış gibi iletişimlerle" sohbet sofraları sanal ortamlarda kuruluyor, sanal ortamlarda kadehler kalkıyor... Doğa sporları bile doğadan koparılarak salonlara taşınıyor. Küreselleşme denen şey bütün dünyayı bilgisayar ekranının , hatta gelişmiş cep telefonlarının içine hapsetti.
Tüm bunlar yaşamı kolaylaştırmıyor aslında... İnsanların yaşarmış gibi davranmalarını sağlıyor. Bugün insanlık "yaşarmış gibi" yaşıyor.
Ben yaşarmış gibi yaşadığımı 40'lı yaşlarımın ortalarına doğru fark ettim. Bu farkındalıkla dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı yaşam tarzlarını süren çeşitli gruplarla birlikte oldum. Her ne kadar doğaya dönmek istesek de sonuçta hepimiz modern yaşamın bir parçasıyız. Birçoğumuzun sosyal statüleri bu ortamı terk edip oğada yaşamaya imkân vermiyor. Ama bu bizim tamamıyla doğadan kopmamız çin bir sebep değil. İşte bu arayış sürecinde tanıdığım Hippocrates Health Institute benim için önemli duraklardan biri oldu. Enstitü doktorlarından ve aynı zamanda bu kitabın yazarlarından Dr. Brian R. Clement tıp kariyerinin önemli bir kısmını bu yeni yaşam tarzı üzerinde yoğunlaştırmış. Bu yöndeki bilimsel çalışmalarını da sürdürüyor. Kitabın diğer yazarı Theresa Foy DiGeronimo ise yazdığı ve katkıda bulunduğu sağlık kitapları ile tanınıyor.
Yeni yaşam reçetesini arama yolculuğumun sonunda Türkiye'de, kendi ortamımda ailemle, dostlarımla hem birarada olup hem de daha doğal ve sağlıklı yaşmak üzere bir topluluk oluşturmaya karar verdim. Bugün gururla görüyorum ki, The LifeCo çatısı altında bu topluluk büyüyor ve ideal sağlığın bütün sırlarını, bütün ipuçlarını çevresindekilerle paylaşıyor.
Bu amaçla ülkemizde tanıtmayı hedeflediğimiz İdeal Sağlık İçin Canlı Besinler kitabında beslenmenin, hastalıklardan korunmanın, kendinizi iyi hissetmenin, sağlıklı alışveriş etmenin ve sağlıklı yiyecekler hazırlamanın metotlarını eğlenerek öğreneceksiniz. Clement ve DiGeronimo'nun satırlarında yolculuğunuza başlamadan önce sizlere ideal sağlığınız için kendime ait birkaç küçük öneride bulunmak istiyorum.
Ürün değil, gıda tüketin. İşlenmemiş, doğal yiyeceklerle beslenin.
Üzerinde etiket olmayan, yani doğa hali ile rafta yer alan ya da etiketinde tanımadığınız maddeler olmayan yiyecekleri seçin.
Az yiyin. Restoranlardaki, paket servislerdeki porsiyonların sizi yönlendirmesine ya da şartlandırmasına müsaade etmeyin.
Mümkün olduğu kadar çok meyve ve sebze yiyin. Yaşamınızın %75'inde doğal ve sağlıklı beslenin, geri kalanında sevdiğiniz şeyleri yiyin. Bu denge sizi koruyacaktır.
Yaşamınızın keyfini sürün.
Ersin Pamuksüzer