Salı, Ekim 18, 2016

ARTIK VEGAN YOĞURDUMUZ VAR...

Yaşasın...

Artık vegan yoğurdumuz var.



Yıllar önce paylaştığım yazılara bakıyorum da, nelerden geçmişiz. Yurt dışından vegan yoğurt getir(t), onu soya sütüyle mayala, yeni yoğurt elde et, zaman içinde soya sütündeki bir iki değişiklik nedeniyle tutmayan yoğurt ve yoğurtsuz kalma durumu, başka yollardan yoğurt yapma, üretme denemeleri ve sonunda vazgeçme aşaması...

Hepsi bitti...

Artık vegan peynirden sonra vegan yoğurdumuz da var...

Trakya Çiftliği tarafından üretilen vegan peynire bayıldığımı biliyorsunuz. Artık vazgeçilmezlerimden biri. Her şeye kullanıyorum.

Aynı firmanın yoğurt üreteceğini duyduğumda havalara uçmuştum. Evet, havalara uçmuştum... Sonunda vegan yoğurdun raflardaki yerini aldığını duyurdu Vegan Dükkan...

Ben de almaya gittiğimde Tarkan elinde mal kalmadığını ve geleceğini söyledi, bekledim, kesin kararlıydım elim boş dönmek yoktu. Başka bir yerde olsa da almam, ben vegan müesseselere destek olunması gerektiğini düşünüyorum...

Beklerken birkaç kişi yoğurt sordu, ben de işlerimi halletmek için çıkıp geri geldim ve ne göreyim, yoğurt sırasına girmiş insanlar. Bekliyorlar... Çok hoşuma gitti... Ne kadar bekleyen varmış yoğurdu demek ki...



Neyse sonunda yoğurt geldi ve ben denemek için 5 tane aldım, peynir ve tofu da alıp eve döndüm.

O arada yoğurt hakkında bazı yazılanları okumuştum. Tarkan'la da sohbet ettik biraz, o da bana bazı fikirler verdi.

Sonuçta damak zevkidir, başkalarının lafı beni fazla bağlamasa da kafama takılan bazı kişilerin tatlı demesi idi...

Eve geldim, en kolay deneme yolu hemen bir cacık yapmak idi... İlk paketi cacık yapmak için kullandım.



Bir paket yoğurdu kendi suyu ile çırptım, sarımsak ve biraz Himalaya tuzu kattım. İki salatalığı minik minik doğrayıp ekledim. Su ile biraz incelttim. Ben çok yoğun ya da su gibi ince cacık sevmiyorum, orta karar olmalı yoğunluğu. Sonra üzerini biraz zeytinyağı ve nane ile süsledim. Arada daha cacıcığı yapmadan bir lokma tadına bakmıştım yoğurdun. ilk tanışma ya, bir şey anlamadım önce pek... Yorum için erkendi yani...

Neyse akşam yemeğinin yanında cacık afiyetle yenildi ve bayıldım... Bana hiç de o kadar tatlı falan gelmedi...

Yoğurtlar 200gr olduğu için az olabilir yapacağınız işe göre ama bir paketten iki öğünlük (ya da iki porsiyon da diyebiliriz) cacık çıktı.

Ertesi gün öğlen o cacık bitti.

Akşam da çok özlediğim bir şeyi yapmaya karar verdim. Eskiden vegan yoğurtla yapmayı pek sevdiğim bir şeyi. Yalancı Mantı...



Makarnayı haşladım. Yarım paket yoğurdu kendi suyuyla çırpıp içine sarımsak kattım. Sızma zeytinyağı ve kırmızı pul biberi ateşte biraz kızdırdım. Makarnanın üzerine önce yoğurdu sonra da yağı döktüm... Fotoğrafı çekip hemen yedim :)

O kadar yakıştı, o kadar güzel oldu ki... Yoğurdun tadı da muhteşemdi... Sanırım alışmaya başladım hemen.

Paketin diğer yarısını da bu yazıyı yazarken yedim bitirdim :)


Şimdi esas konumuz vegan müesseselere destek olmak.

Evet, binbir güçlükle savaşıyorlar, uğraşıyorlar. O kadar önemli bir misyon üstlenmişler ki. İyi ki varlar...

Dünya için, hayvanlar için, hayvan hakları için, kendiniz ve gelecek için bir iyilik yapın: Vegan müesseselere destek olun.

Onları yaşatalım!



Vegan Dükkan

Adres: Sıraselviler Cad. Soğancı Sok No:8/C Cihangir Beyoğlu İstanbul
Tel: 0.212.243 23 83 
Email: info@vegandukkan.com
Pazartesi-Cumartesi 09.30-20.00
Pazar KAPALI

Cumartesi, Nisan 09, 2016

Patlıcanlı, Mantarlı Börek



Malzeme:

* 2 yufka
* 1 patlıcan
* mantar
* sarımsak
* sızma zeytinyağı
* 1 tatlı kaşığı kişniş
* 1 tatlı kaşığı yenibahar
* su

Hazırlanışı:

* Patlıcanlar yuvarlak kesilip sıvı yağda kızartılır.




* Mantarlar arzu edilen şekil ve incelikte doğranır.




* Börek tepsisi yağlanır.



* Bir bütün yufka yağlanmış tepsiye kenarları dışarı sarkacak şekilde yerleştirilir. Yufkaya biraz yağ sürülür, biraz su serpilir. İkinci yufka büyük parçalara ayrılır ve tepsinin içindeki yufkanın tabanı iki parçası ile örtülüp sağlamlaştırılır.



* Kızartılan patlıcanlar ikiye bölünerek tepsiye yerleştirilir, mantar ve bolca sarımsak konur.



Bir kapta sızma zeytinyağı kişniş ve yenibahar katılarak karıştırılır ve malzemenin üzerine sürülür, sonra da malzemenin üzeri yufka parçalarıyla örtülür. Üstteki yufka su serpilerek ıslatılır ve kaptaki yağ gezdirilir üzerinde ve aynı malzeme (mantar, patlıcan, sarımsak) konup yağlanıp yine yufka ile örtülüp bir kat daha aynı şey yapılır. Yani üç kat bu şekilde yapıldıktan sonra üçüncü katın malzemesinin üzeri de yufkayla örtüldükten sonra en alttaki yufkanın sarkan kenarları malzemenin üzerinde toparlanıp bohça gibi katlanır. Su serpilerek ıslatılıp kalan yağ üzerinde gezdirilir.



* 180 derecede ısıtılmış fırında yarım saat kadar pişirilir.



Neden Bu Tarif?

Değişiklik arayanlar için süper bir tarif olduğunu söylemeliyim. Bunu bugün uydurdum, denedim ve bayıldım. Aslında doğruyu söylemek gerekirse eksik malzeme almışım alışverişte, tekrar çıkıp pazı almaya üşendim, elimdeki malzemeyle yeni bir şey denemek istedim. İyi ki de öyle olmuş. Yaratıcılık sınır tanımıyor vegan yemeklerde de. Misafiriniz gelecek ve ne yapacağınızı bilemediniz, malzeme varsa işte nefis bir seçenek.

Benim Tavsiyem:

Börek tariflerimde genelde pek baharat kullanmam ama bunda hep kullandığım karışımı denedim, yani yenibahar ve kişniş, inanılmaz bir sonuç aldım. Bence hep kullanın, her şeyde kullanın, her şeye çok yakışıyorlar birlikte.

Mardin'de öğrendiğim bir şeydir. Kişniş ve yeni baharı birlikte kullanmayı Mardin'de öğrendim. Mardin'de yemeklerde baharat çok önemlidir ve çok ölçülü kullanılır. Asla o ölçüyü aşmayacaksın ki tadı bozulmasın. Asla baharat tadı yemeğin tadının önüne geçmemelidir. O nedenle benim verdiğim ölçüleri aynen uygulayın.

Bu tarifi birebir uygulayıp tadına varın derim... Malzemeyi tamamen değiştirip siz de yaratıcılığınızı kullanabilirsiniz ama ısrar ediyorum, ne olursa olsun, kişniş ve yeni bahar bulunsun...

AFİYET OLSUN!

Patlıcanlı Bulgur Pilavı



Malzeme:

* 2 bardak pilavlık bulgur
* 1/2 patlıcan
* kuru soğan
* taze soğan
* 1 tatlı kaşığı kişniş
* 1 tatlı kaşığı yenibahar
* 1 tatlı kaşığı nane
* tuz
* biber
* sızma zeytinyağı
* kaynar su

Hazırlanışı:

* Pilav tenceresine sızma zeytinyağı konur ve yüksek ateşte yağda küçük doğranmış kuru soğan çevrilir, daha sonra küçük ve küp küp doğranmış patlıcanlar eklenip soğanla birlikte biraz çevrilir, bir müddet sonra iyice yıkanıp temizlenmiş 2 bardak pilavlık bulgur eklenir. Soğan, patlıcan ve bulgur biraz kavrulduktan sonra 3 bardak kaynar su katılır ve ateş kısılır.

* Suyun kaynadığı an tuz, biber, bir tatlı kaşığı nane, bir tatlı kaşığı kişniş ve bir tatlı kaşığı yenibahar malzemeye katılıp karıştırılır ve tencerenin kapağı kapatılır.

* Pilav suyunu çekip dişe gelecek yumuşaklığa ulaştığında ateş kapatılır, pilavın üzerine ufak doğranmış taze soğan konur ve temiz bir bez ya da kağıt tencere ile kapak arasına yerleştirilip pilav yaklaşık 20 dakika demlendirilir.

* Pilav demlendikten sonra bez ya da kağıt alınır ve pilav karıştırılır.

Neden Bu Tarif?

Bulgur pilavı çok sağlıklı ve lezzetli bir seçenek. Her şeyle de sunulabilir. Ama bu şekliyle başlı başına bir yemek. Kolay ve hızlı yapılabiliyor olması tercih sebebi olabilir.

Benim Tavsiyem:

Bulgurun -bulabiliyorsanız- organik olanını alın. Ben Urfa'dan özel getiriyorum. Bu tarifi patlıcan sevmiyorsanız ya da sade yapmak arzusundaysanız patlıcanları katmadan da aynen uygulayabilirsiniz.

İstediğiniz malzemeyi çıkarıp istediğinizi katın ama benden tavsiye, baharatları değiştirmeyin. Mardin'de öğrendiğim en güzel şeydir baharat kullanmak, baharatı doğru kullanmak. Baharat asla yemeğin tadının önüne geçmemeli ve mutlaka kişniş ve yenibahar kullanılmalı. Deneyin, bayılacaksınız. Tarifteki zaman diliminde katın, tadı bozulmasın ve ölçülere uyun derim.

Bulgur pilavında en iyi sonuç aynen beyaz pirinçle yapılan pilavdaki gibi 1'e 1,5 ölçü ile alınır. Yani 1 bardağa 1.5 bardak kaynar su katarak.

AFİYET OLSUN!



Cuma, Ocak 15, 2016

Fırında Soya Kıymalı Patates




Malzeme:

* Patates
* Soğan
* Sarımsak
* Soya kıyması
* Biberiye
* Domates salçası
* Sızma Zeytinyağı
* Su
* Tuz
* Kara biber

Hazırlanışı:

* Arzu edilen miktarda patates yuvarlak kesilerek bir cam tepsiye yerleştirilir. Patateslerin üzerine tuz ve biberiye serpilir ve arzu edilen miktarda sıvı zeytinyağı dökülür. Patatesler en az bir-iki saat dinlendirilir.

* Patatesleri fırına koymadan önce arzu edilen miktarda ve halka halka doğranmış soğan ile bolca diş sarımsak ve karabiber de tepsiye eklenir. 




* Arzu edilen miktarda soya kıyması sıcak suda biraz yumuşatılır ve tepsiye eklenir.

* Bir çorba kaşığı domates salçası bolca suyla karıştırılır ve tepsideki malzemenin üzerine dökülür.



* 180 derecede ısıtılmış fırında en az bir saat pişirilir.


Neden Bu Tarif?

Bazen ne yiyeceğini, ne pişireceğini bilemez insan ama bir şeyler ister canı. İşte öyle bir zamanımda uydurduğum bir tarif. Oldukça lezzetli ve doyurucu bir yemek. Tek başına bile gayet zengin görünümlü ve keyifli... 

Benim Tavsiyem:

Bu yemek için çok tavsiyem olacak. Öncelikle fırında patatesi bu tarife göre yapmaya karar verdiğiniz zaman eğer vaktiniz varsa bence geceden bekletin. Yani patates, biberiye, tuz ve zeytinyağı tüm gece birbirine karışsın. Aklınıza geldikçe karıştırın, çevirin... Tabii vaktiniz varsa. Ama vaktiniz yoksa da mutlaka en az bir-iki saat dinlensin çiğ halde zeytinyağının içinde biberiye ve tuz ile birlikte.

Patates sevenlerin mutlaka unutmaması gereken şey, patatesleri fırına sürmeden önce (yani bu tarifte tepsiye koyup dinlenmeye bırakmadan önce) mutlaka sıcak sudan geçirmenin faydası. İçindeki nişastayı alırsınız böylece.

Yine patates sevenlerin mutfakta mutlaka bulundurması gereken bir baharat da biberiye. Unutulan baharatları keşfetmek kadar keyifli bir şey olamaz inanın. Ben tarhun, biberiye ve kişniş delisiyim. Devamlı araştırıp dururum. Biberiye inanın fırında patatese en çok yakışan şey. İsterseniz fırından aldıktan sonra, yerken de kişniş katabilirsiniz. Süper bir tat veriyor. Ben kızarmış patatesi hep kişnişle yerim. Mardin'den alışkanlık.

Bu yemekte ben Urfa'dan aldığım özel domates salçasını kullanıyorum. Müthiş bir tat. Salçayı fazla koymamanızı öneririm. Bir kaşık salçayı suyla eritip bolca su katmak içine en güzel yöntem. Yoksa yemek ekşi olur. Arzu ederseniz biber salçası ve/veya iki tür salça da kullanabilirsiniz.

Bu tarif daha da geliştirilebilir ama ben basit ve doğal şeyleri seviyorum. Dikkat ederseniz benim tariflerim çok çetrefilli, karmaşık tarifler değildir ve birbirine uymayan garip tatlar yoktur. Sebze olsun diye her aklıma gelen sebzeyi katmam mesela bir tarife. Ne yakışıyorsa, ne uyuyorsa, tadı ne bozmayacaksa onu kullanmaya gayret ederim.

Basit olan zordur. Kolay gelsin...

AFİYET OLSUN!