Salı, Aralık 26, 2006

Önemli Genel Bilgiler

Vegan Nedir?

Vegan (VEE-gun olarak telaffuz edilir) hayvan ürünlerini, hayvan yan ürünlerini veya hayvanlar üzerinde test edilmiş ürünleri kullanmayan kişidir. Vegan terimi, 1944'te Londra'da İngiltere'de hala işlek halde olan, Vegan Society'yi oluşturan yedi vejetaryen tarafından türetildi. Vegan kelimesini oluşturmak için "vegetarian" kelimesinin ilk üç ve son iki harflerini kullanmışlardır.

Neden Vegan?

Vegan olmak için bir çok değişik neden olmakla birlikte üç tane yaygın olan nedeni daha vardır. Birincisi hayvanlar ilgili olanı: Çoğu insan vejetaryen olur çünkü hayvan öldürmek istemez. Bununla birlikte, bugünün toplumunda, hayvanların yiyecek olmak için yetiştirilmesi insanlık dışı olduğu için, çoğu insan vegan olmuştur ve hayvan ürünlerinden tamamen uzaklaşmıştır. İkinci neden sağlıkla ilgili olanı: Şimdi biliyoruz ki et yemenin ve süt ürünlerinin tüketiminin insanların sağlığı üzerinde felaket getiren etkileri vardır. Son olarak, çevresel kaygılarımız var: Endişeli Bilimciler Birliği tarafından yapılan son bir çalışma, kirliliğin otomotiv sanayinden sonra ikinci büyük nedeninin et endüstrisi olduğu sonucuna vardı.

Hayvanlar

Bazı insanlar bugünün mezbahalarında neyin ortaya çıktığının farkındayken, çok azı süt ve yumurta endüstrilerinin acımasız ve sömürgen doğasından haberdardır: Yumurta üretimi için kullanılan seri tavuklar belki de bütün çiftlik hayvanları arasında en kötü muamele görenidir. Bütün yaşamları küçücük ve aynı zamanda da kanatlarını rahatça açamadıkları kafeslerde tükettirilmektedir. Üçten dört kat yükseğe yığılmış kafeslerin, tel ağ zeminleri vardır. Pençelerini aşındırmak için katı zemin gereken, tavukların ayakları çoğu kez kalıcı bir şekilde yerlere bağlı hale gelmiştir. Tavukların son ayak parmaklarının ampütasyonları bu problemi çözmektedir. Yumurta üreticileri, tavukların altçenelerinin büyük bir porsiyonunu kırarak veya kızartarak kümeslere verilen ışığı azaltma işinin strese neden olan şiddet yüzünden ıstırap çeken kuşlar tarafından verilen zararı azaltacağını öğrenmişlerdir. Bu uygulamalar anestezisiz yapılmıştır ve tavukların zamansız bir şekilde ölmeleriyle sonuçlanmıştır. Hatta bu metotları atlatanlar sadece bir-bir buçuk yıl daha yaşayabilmektedirler. Yumurta-çiftçileri hastalık salgınını azaltmak için kuşların yiyeceğine düzenli olarak antibiyotik katmaktadırlar. Yine de, salmonellosis ve leukosis sürülerde aşırı şekilde yaygındır. Süthane inekleri de ayrıca üretim masraflarını düşürmek için hayvanlara kurban edilmektedirler. Eczacılık endüstrisine teşekkürler, süthane çiftçileri şimdi sağlık problemlerinin bir çeşidine bağlı genetik olarak planlanıp düzenlenmiş rBGH'yi içeren büyüme hormonları ve ilaçlarından geniş bir yararlanma seçeneği var. Süthane ineklerinin sürekli bir şekilde artan sayısının tamamı ve kısaltılmış yaşamları hapsedilerek korunmaktadır. Beton bölmelerde yaşamak zorunda olmayanlar hala hemen hemen sabit gebeliğe (sürekli emzirme gerekliliği) dayanmak ve yapay döllenmeden gebe kalınmış buzağılardan acil ayrılmak zorundadırlar. Buzağılar, özellikle erkekse, genellikle dana eti endüstrisine satılırlar ve kesimden önce on altı haftalık zor ve acı dolu bir şekilde bağlı kalmaktan ıstırap çekmektedirler. Süt endüstrisinde altıdan yedi yıla kadar çoğu inek düşük derecede sığır eti için satılmakta ve harcanmaktadır.

Sağlık

Hayvan ziraat endüstrisinin dehşeti göz önünde tutulursa, hayvan kullanımından çok fazla sağlığa yarar sağlayan bir yiyecek olduğunu bilmek bizi rahatlatıyor. Artan sayıdaki çalışmalar gösteriyor ki, insanın beslenme ile ilgili ihtiyaçları vegan yiyecekleriyle tam bir uyuşma içindedir. Cornell Üniversitesinde beslenme ile ilgili bir biyo-kimyacı olan Dr. T. Colin Campbell, şimdiye kadar en derin beslenme ile ilgili olan kendi türünün epidemiolojik çalışmalarının en büyüğünü gözleyip incelemiştir. Yedi senenin üzerinde bir dönem 6,500 Çinli gönüllünün yemek alışkanlıklarının üzerinde yapılan dar bir gözlem onu şöyle neticelendirmeye götürdü, "Bizler esasen vejetaryen bir türüz ve geniş bir çeşitlilikteki bitki yiyeceklerini yiyor ve hayvan yiyeceklerini kullanmayı olabildiğince azaltıyor olmalıyız. " Daha sonra şöyle belirtti, "Gelecek on yılda, duyduğunuzda zıplayacağınız şeylerden biri de hayvan proteininin düşünüldüğü kadar en zehirli besinlerden biri olduğudur. Gerçekten de, bu çalışmada hayvan ürünlerinin tüketimi ile kalp hastalığı, göğüs ve ciğer kanserleri gibi yaşamı tehdit edici hastalıklar arasında doğrudan bir bağlantı bulunmuştur. İnsan tüketiciler için sağlık riski sadece hayvan ürünlerinde yoktur, bunlar bitkisel kaynaklardan kolaylıkla elde edilebilecek besleyici olan hiçbir şey bize sunmamıştır. Protein, demir, kalsiyum ve bütün vitamin gereksinimleri kolayca sadece yiyeceklerden ve bazı vitamin haplarından elde edilebilecektir. B-12 Vitamini istisna olarak hububat, fasulye, sebze, kabuklu yemiş ve meyvelerden elde edilebilir. Çoğu insan vegan diyetini standart diyetlere benzettiği zaman "Yeterince alacak mıyım?" sorusunu sorarken, "Çok daha fazla alıyor muydum?" sorusunu sormak daha çok önemlidir. Asıl büyük kaygı, kansere ve kalp hastalıklarının bağlı olduğu yağ ve kolesteroldür. Hem et hem de sütün doymuş yağ ve kolesterol oranı yüksektir. Vegan diyetinde, diğer taraftan, doymuş yağ oranı düşüktür, fakat polyun doymuş yağ oranı fazladır. Bundan başka, bitkiler neredeyse hiç kolesterol içermemektedir. Ayrıca, vegan yiyeceğinin yağ oranı doyurucu bir şekilde her şeyi yiyen birinden düşük iken, eşit olarak faydalı olan şey düşük protein alımıdır. Artan hayvan proteini osteoporoz, böbrek hastalığı, ve hatta kansere neden olmaktadır. Amerikalılar, yiyeceklerindeki proteini üç- dört kere almaktadırlar.

Çevre

27 Nisan, 1999'da, San Francisco Chronicle'ın ön sayfasındaki bir makalede, Endişeli Bilimciler Birliği et endüstrisinin çevresel etkilerini tartıştı. Çevre için en zararlı etkinliklerin ve ürünlerin listelendiği bir çalışmada et endüstrisi sadece otomobilden sonra ikinci sıradadır.
"Sığır etinin endüstriyel üretimi, kümes hayvanları ve domuz eti su yollarını ve havayı kirletmekte, toprağı zehirlemekte ve değerli kaynakları tüketmektedir, diyor Massachusetts çevreci grubunun başkan yardımcısı olan Warren Leon. Araba ve kamyonların imalatı ve kullanımı listenin en üstündedir. Bu bizim beklediğimiz şeydi, dedi Leon. Fakat Leon araştırmacıların et üretiminin çevresel yıkım açısından araçlara göre iki sırada gösterilmesinden şaşırdıklarını söylediler. Bizler et üretiminin bazı türde etkileri olduğunu biliyorduk fakat o kadar da kayda değer bulmamıştık. Su kirliliği açısından, diyor Leon, sığır etinin makarna yapımında harcanandan 17 kat daha zarar vericidir. Bu sığır yeminin çoğaltılması için gereken elektrik enerjisinin miktarı , yakıt, gübre ve böcek ilaçları kadar gübreden kaynaklanan su kirliliğinden de kaynaklıdır. Doğanın su yollarının gübre kullanımından kaynaklanan kirliliği aşırı derecede önemli ve ciddidir. diyor. Ülkede her bir aile için yirmi tonluk çiftlik hayvanı gübresi üretiliyor. İnsan artıklarının yok edilmesini idare eden katı kurallarımız var, fakat bu düzenlemeler gevşek ve zayıftır, bu hayvan artıkları için geçerli değildir. Sığır eti üretimi vahşi yaşam ortamına makarna üretiminden 20 kat daha fazla zarar vermektedir, diyor Leon, çünkü çok fazla toprak kullanılıyor."
Bu makale çoktan beridir bildiğimiz şeyleri doğruluyor. Amerika'da ve diğer ülkelerde, hayvan ziraatının etkisi çevreye çok büyük zararlar vermiştir. Hayvanları yiyecek için çoğaltma ziyankar ve verimsiz bir yöntemdir. Amerika'daki otlaklar ve mezbahalar nehirlerin ve derelerin tek büyük kirleticileridirler. Bundan başka, hayvan yemi olarak kullanılan mahsuller insan tüketimi için üretildiklerinde cömert bir şekilde kimyasal böcek ilaçları ve herbisitlerin kullanımıyla sonuçlanan aynı standartları karşılamayı gerektirmeyecektir. Bu kimyasallar tüketiciye sütten, yumurtadan ve etten geçmektedir. Bir devlet dairesi olan Hayvan Zarar İdaresi, şiddetli bir şekilde kurtlar gibi doğal türlerin yeniden ortaya çıkmasını engelleyen sığır ve koyun çiftçilerinin bütün emirleriyle kır kurdundan kargaya kadar her yıl milyonlarca yerli hayvan öldürülüyor. Suyun aşırı kullanımından toprak erozyonu ve ormansızlaşmaya, yediğimiz şeylerin yeniden incelenmesi gereklidir.

Pratiğe Dökmek

Vegan olmak kolaydır. Sosisli sandviç ve dondurma gibi çoğu Amerikan geleneksel yemeğinin, şimdi vegan karşılıkları vardır. Çin ve Etiyopya gibi diğer kültürlerin mutfaklarına bakmak isteyebilirsiniz. Bir şehirde yaşıyorsanız, belki de vegan yiyeceklerini hangisi sağlıyorsa onu seçebilirsiniz. Deri olmayan ayakkabılar, kemerler ve diğer aksesuarları bulmak kolaydır. Çoğu mağazalar branda, kauçuk veya vinil ayakkabı ve kemer satmaktadır. Sağlıklı yiyecek dükkanları diş macunu, şampuan ve sabun gibi geniş çeşitlilikteki vegan ürününü satmaktadır, sonuçlanan çoğu büyük şirketler bu talebi anlamıştır. Vegan Hareketi tarafından öne sürülen Vegan logosu ayrıca vegan ürünlerinin tanınmasını kolaylaştırmaktadır. Her günkü yaşantınız Dünyadaki canlıların hepsini etkilemektedir. "Sade bir şekilde yaşa ki diğerleri de öyle yaşasın." Mantığıyla hareket edin. Evvela bu değişiklikleri yaparken zorlanılabilir. Eğer yaşam tarzınızın içinde tutarlılık oluşturmaya inanıyorsanız, eminiz ki veganizmi seçeceksinizdir!

Vegan Olmak Sağlıklı Mıdır?

Vegan yiyeceği yemek tamamen sağlıklı değildir. Daha sağlıklıdır! Veganlar daha az yağ yemektedirler ve kolesterol oranları daha azdır. Ve en önemlisi, bitki temelli yiyecek Dünya Sağlık Organizasyonu tarafından tavsiye edilen oranlarla çakışan yeterince proteini sağlamaktadır. Bütün beslenme ile ilgili ihtiyaçlar karşılanır ve çoğu problem et yemekle ilişki içindedir ve sütten sakınılmalıdır. Aslında, et ve süt tüketimi kalp hastalıklarına ve bazı türde kanserlere neden olmaktadır. Ayrıca, fazla protein ve kalsiyum tüketimi kalp problemlerine neden olabilmektedir.

B-12'den Ne Haber?

B-12, veganların dikkatli olması gereken bir besindir. Hayvan ürünleri bol miktarda B-12 içerirken, bitkisel yiyecekler neredeyse hiç içermemektedir. Ve sadece az miktarlarda ihtiyaç duyulmakta , ve vücut B-12'yi 3-4 yılda karşılayabilmekle beraber uzun dönem yetersizlikler halinde önemli sonuçlar doğurabilir. Bitki yiyeceği yeterli bir kaynakta B-12'yi nasıl karşılar sorusuna göre bir tartışma vardır. Tempeh gibi, bir zamanlar yeterli olarak düşünülmüş çoğu ürün artık daha fazla üzerinde daha fazla düşünülmemektedir. İyi ki, kolay alternatifler var. Birisi vitamin ekleri alma. Bu B-12 için açık bir şekilde vitaminler kadar iyi multi-vitaminleri içerir. Ayrıca B-12 eklenmiş birkaç yiyecek daha vardır. Bunlar yaygındır ve bazı markalarda soya sütleri soya margarinleri, hububatlar, maya özleri ve soya proteinlerinde bulunur. Son olarak, beslenme ile ilgili maya B-12'nin bir kaynağı olarak düşünülmüştür.

Yeterli Proteini Alabiliyor Muyum?

Vegan yiyeceği Dünya Sağlık Organizasyonunun önerileriyle çakışan yeterli miktardaki proteini karşılamaktadır. Bir zamanlar her yiyecekteki proteini birleştirmek zorunda olduğumuz düşünüldü, fakat bunun doğru olup olmadığı üzerinde hiç düşünülmedi. Şimdi, eğer hububat, baklagiller, kabuklu yemiş ve tohumu içeren bir çeşit bitkisel yiyecek yerseniz, protein ihtiyaçlarınız karşılanacaktır. Ve soya proteini hayvan proteinin karşıtı olarak düşünülmüştür. Ayrıca, fazla protein sağlık problemlerine de neden olabilir. Kalp hastalıklarının, kadınlarda göğüs kanserinin ve böbrek hastalıklarının böbrek kemikleri kadar ilgisi vardır. Fazla proteinin ve böbrekten kalsiyum çıkarmanın etkileri olabilir, ve osteoporozda bir faktör olabilir.

Yeterli Kalsiyumu Alabiliyor Muyum?

Süt endüstrisinin, aslında sütün iyilikten çok zarar verdiğinde kalsiyum ve güçlü kemikler için sütün gerekliliğini iddia etmesi komiktir. Aşırı hayvan proteininde aslında böbreklerden salgılanan kalsiyumun etkileri vardır. Çalışmalar süt endüstrisinin ostreopoz üzerinde küçük bir etkisi olduğunu göstermektedir. Aslında, fazla süt tüketmeyen ülkelerin Amerika gibi büyük süt tüketicisi ülkelerden daha düşük oranda ostropozları vardır. Kalsiyumun vegan kaynakları brokoli, collard, hardal , şalgam, kara lahana ve ıspanak gibi koyu yeşil sebzeleri içermektedir. Fırında fasulye, ve kabuklu yemiş gibi baklagiller de aynı zamanda mükemmel kaynaklardırlar. Soya sütü ve tofu içeren çoğu yiyeceğe, kalsiyumla moral verilmiştir. Ek olarak, hayvan olmayan kalsiyum ekleri bir çok sağlıklı yiyecek dükkanlarından elde edilebilmektedir.

Bazı Yaygın Hayvan Malzemeleri Nelerdir?

Etiketler çoğu kez tamamen bilinmedik malzemelerle yapılmıştır, haliyle de ürünün vegan olup olmadığını bilmiyoruz. Veganlıkta çok kararlı olanlar için, bizim hayvan malzemelerinin kapsamlı bir listesini inceleyebilirsiniz. Bununla birlikte, çok yaygın ve vegan olmayan bazı malzemeler vardır. Bunlar kesilmiş sütün suyu, süt şekeri, jelatin (bitkiden sağlanan jelatinle birlikte), domuz yağı, pencere kanadı, bal, bal mumu, ve rafine edilmiş şekerdir. Hayvanları kullanan giysiler deri, süet, yün ve ipeği içerir.

Şekerin Vegan Olmadığını Duydum. Bu Doğru Mudur?

Bizler son zamanlarda dünyanın en büyük imalatçılarından biri olan C & H Şeker Şirketiyle ilişkiye geçtik. Bu onların Şubat 25,1999'a tarih atılmış cevabıydı.
Bizim karbonize edilmiş kemik kömürünün kullanımımıza ilişkin C & H Şekerle ilişkiye geçmeye zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Dürüstçe onaylanan şekerin kendisinde hiçbir hayvan ürünü yoktur. Kemik kömürü sadece sığır kemiklerinden yapılıyor, diğer hayvanlardan değil. Kemik kömürünün işlevi ham şekerden pisliği atmaktır.
Kemikler et ambalaj endüstrisinin yan ürünü olarak kullanılmamaktadır, fakat Hindistan, Pakistan ve Nijerya gibi ülkelerde doğal olarak ölen sığırlardan alınmaktadır. Kemik maddesi olarak başlıca kullanılan şey, jelatin üretimi içindir, ve mangal kömürü yapımı bu endüstrinin yan ürünüdür.. İskoçya'da, bunlar mangal kömürü yaratmak için, 1200º santigratta kapalı atmosferlerde yakılmaktadırlar. Bu kemik kömürü şeker eritildiğinde dumanlılıkla sonuçlanabilecek, renk, kirlilik ve doğal olarak meydana gelen belirli mineralleri atmak için kullanılmaktadır. Kemik kömürleştirmesi şekerin içinde değildir, fakat kahve filtresine benzer bir filtre olarak kullanılmaktadır. Onun kullanımı şeker arıtmada çok yaygın bir uygulamadır ve hala çok kolay elde edilebilir. Bitki kömürü külü atmamaktadır, şeker kullanımı bir alternatif olarak bu türden düşük karbon kalitesinde bir şeydir.. C&H Şeker alternatifler aramaktadır. Eğer bir tüketici bu kemik kömürü kullanımını uygunsuz bulursa, tek alternatif spesiyalite şeker olabilir. C&H Haw aiian Washed Raw , kirecin (kalsiyum karbonat) aydınlatılmış temsilcinin yerine karbonize kemik kömürü olarak kullanıldığı Hawai adalarında işlem gördü. Sonra bizim onların kurutulduğu ve paketlendiği anakara rafinerilerimize nakledildi. C&H Sugar'ı satan marketlerden elde edilebilir.
C&H Sugar'ın beslenme ile ilgili değerlerine ilişkin olarak...bizim saf şeker kamışımız %100 sakrozdur; saf karbonhidrattır...yağ yok,kolesterol yok. Bizler tozşekerlerimize her hangi bir katkı maddesi katmıyoruz veya herhangi bir şeker ürünümüze ve şekeri beyazlatmıyoruz. Sizin genel bilginiz için, bütün diğer karbonhidratlar gibi, şeker gram başına 4 kalori içermektedir ve bir çay kaşığı 15 kalori içerir. Bizler özellikle kahverengi şekerimizle gurur duyuyoruz, tatlandırıcıya ve renklendiriciye ihtiyacımız olmayarak; pekmez tatlandırıcısı kamıştan doğal olarak kristalizasyon yoluyla elde edilebilir.
Görebildiğiniz gibi, bu özel şirket işlemlerinde hayvan ürünlerini kullanmaktadır, ve vegan olabileceği akıldan bile geçmez.
İşlemden geçirilmiş şekeri kullanmanın birkaç yolu var. Bunlar ham, turbinado, şeker, şeker pancarı, succanat, hurma şekeri, fructose, arpa maltı, pirinç şurubu, mısır şurubu, pekmez, ve isfendan şurubunu kapsamaktadır. Ayrıca, her hangi bir işlenmemiş şeker kamışı vegan olabilir.

Yumurtanın Yerine Geçecek Besinler Nelerdir?

Yumurtaya birkaç alternatif vardır, ve bunlar ne için ihtiyaç duyulduğuna bağlıdırlar. Denemek isteyebilirsiniz. Bazıları:
Ener-G Yumurta Yerini Alacaklar -2 KAŞIK mısır nişastası = 1 yumurta2 KAŞIK kamış kökü unu = 1 yumurta2 KAŞIK patates nişastası = 1 yumurta1 kümelenmiş KAŞIK soya tozu + 2 KAŞIK su = 1 yumurta1 KAŞIK soya süt tozu + 1 KAŞIK mısır nişastası + 2 KAŞIK su = 1 yumurta.1 KAŞIK keten tohumu + 1 bardak su = 1 yumurta. Tohumları ve suyu istenilen koyuluğa kadar 1-2 dakika karıştırın. 1 muz = 1 keklerdeki yumurta.

Retrieved from "http://tr.wikipedia.org/wiki/Vegan"

Vegan Beslenme Piramidi

Pazartesi, Aralık 25, 2006

Oksijen Takviyesi Kaz Dağları

Geçen gün Kaz Dağları'na gideceğimden bahsetmiştim. Gittim. Hem ziyaret hem ticaret demiştim, evet öyle de oldu. Bir veganın yolculuklarında karşılaşabileceği zorluklar ve bunları aşmak için neler yapabileceğinden bahsedeceğim demiştim.

Arkadaşlarla gidilen bir yol ama tabiî içlerinde iki de profesyonel turist rehberi olunca, (Banu artık aktif olarak rehberlik yapmıyor) ben rehberliği üstlenmek durumunda kaldım. Ne de olsa Türkiye'nin her noktasına nasıl ulaşıldığını, nereden nereye ne kadar zamanda ve en iyi nasıl gidileceğini, bu güzergâhlarda en iyi nasıl zamanı kullanabileceğimizi ve nerelerde mola verileceğini gayet iyi biliyorum. Banu etrafı iş için o gözle incelerken ben de ona gerekli açıklamaları getirmeye çalışırken, diğer dostlar bu yolculuğun gerçekten dibine kadar tadını çıkarttılar.

Ne mutlu!

Cumartesi sabahı 07.00'de Bandırma'ya gitmek üzere hızlı feribota bindik arkadaşlarla. Deniz epey çalkantılı idi bu sebeple biraz gecikmeli vardık Bandırma'ya. Bandırma'dan Susurluk, Balıkesir yolu üzerinden (Susurluk Yasa Tesisleri'nde mola vererek) Edremit'e ulaştık. Çamlıbel Köyü'ne, İdaköy Çiftlik Evi'ne vardığımızda saat 12.30'u geçiyordu. iskender ağabey, canım benim, bizi bekliyordu ve hemen hazırlanıp uzun bir yürüyüşe çıktık. Harika oldu. Hava kararana kadar yürüdük. Ben zaten yürüyüşü severim, hele zorlu olursa biraz daha mutlu olurum. Dağlara, tepelere taparım.

İda Dağları dünyanın 2. en yüksek oksijen oranına sahip noktası diye bilinir Alp Dağları'ndan sonra. Bunu aklınızda tutun ve bu fırsatı değerlendirin. İnanın hissedeceksiniz burada oksijeni. Ben bundan müthiş zevk alırım. Kaz Dağları'nda (yani İda Dağı) yürümek o kadar müthiş bir duygu, bir zevk ve ayrıcalık ki. Burayı gerektiği gibi değerlendiremiyoruz Türkiye olarak diye düşünüyorum.

Ben bu yürüyüşte oksijeni, dağın havasını ve denizden gelen havayı ayrı ayrı hissettim.

Bu duyguyu açıklamak ya da kelimelere döküp açıklayabilmek belki mümkün belki değil, ama farkındalık, anı yaşamak, bedene ve zihne dönüp onları dengeleyebilmek size bu duyguları tattıracaktır.

Akşama doğru eve döndük ve şömine yakıldı. Yemek hazırlandı. Masa başında toplandık. Bizlerden başka iki kişi daha vardı İdaköy Çiftlik Evi'nde kalan. Onlarla beraber yedik ve gece sohbet bitene odalarımıza çekilene kadar hep birlikteydik ve çok güzel saatler geçirdik.

Yemek harikaydı. İskender ağabey sağolsun ben vegan olduğum için hazırladığı sebze çorbasına süt katmadı. Bence çok da güzel olmuştu. Nefis zeytinyağlı sebzeler vardı. Esmer ekmekle çok da iyi gitti.

Daha sonra sohbet şömine başında saat 23.30'a kadar devam etti. Ama inanır mısınız daha saat 20.30 olduğunda herkes saat 01.00 oldu diye düşündü. Oksijen çarpmıştı sanırım herkesi. :-)

Sohbetler hep harika olur İdaköy Çiftlik Evi'nde. Bu da öyleydi. Ben rica ettim, sağolsun İskender ağabey kırmadı beni ve Sarıkız Efsanesi'ni anlattı. Kaz Dağları efsanesi. Aslında Sema abla (İskender ağabeyin hanımı) da olsaydı piyanoda ona eşlik etseydi çok daha güzel mi olurdu acaba diye düşündüm ama sonra sevgili arkadaşlarımızdan birinin bir lafı geldi aklıma:

" Olduğun zaman, her zaman, en doğru zaman!"

Ne güzel değil mi? Bu aslında yaşanan her şey için de geçerli.

Neyse sohbet inanılmaz koyulaştı, sanırım herkes kendi içinde beden ve zihni dengeleme konusunu irdeledi kendi açısından, çok evrensel boyutlu konular konuşuldu ve herkes an'ı yaşamanın tadına vardı.

Sabah herkes erkenden kalktı ve kahvaltı sofrasında buluştuk saat 08.15'te. Çay, kızarmış ekmek, ev reçelleri, salatalık, domates, yumurta, peynirler, zeytin, zeytinyağı vs. Ne ararsan var. Tabii ben salatalık, domates, çay, ekmek, zeytin ve zeytinyağı ile biraz da reçellerle kahvaltımı yaptım.

Saat 09.00'da yola koyulduk ve hemen İdaköy Çiftlik Evi'nin yakınındaki Tahtakuşlar Etnoğrafya Müzesi'ni gezdik. Ben bu müzeyi çok severim. Ayrıca UNESCO ödüllü bir müze olduğu için de mutlaka gezilmesi gerekli diye düşünürüm. Bizim ihmal ettiğimiz bir şeydir etnoğrafya müzeleri. Aslında yerel kültürleri anlamak, tanımak açısından o kadar da önemli ki.
Örneğin bu müzede yöredeki Türkmenleri daha yakından tanıyabilir, onların sosyal ve kültürel yaşamını öğrenebilirsiniz.

www.etnografya-galerisi.com

Ben bu yöreye geldiğim her sefer bu müzeye uğrar mutlaka da bir şeyler alırım. Bu sefer de zeytin çekirdeği kolye (barış için), iğde çekirdeği kolye (nazara karşı) ve çam kozalağı kolye (bu süs, ama ben buna sevgi için diyorum) aldım. Zaten bu müzeden bir tane daha kısa kolyem var, dördünü de birarada takınca öyle güzel duruyor ki, hepsi ayrı boyda. Çok güzel görünüyor. İyi denk düştü.

Müzeden herkes bir şeyler aldı. Yola koyulduk ve ilk iş Adatepe Köyü'nü gezdik, oradan sonra Altınoluk üzerinden Küçükkuyu'ya vardık ve Adatepe Zeytinyağı Müzesi'ni gezdik. Buradaki herkes benim dostum. Harika zaman geçirdik. Arkadaşlarıma zeytini, zeytinyağını ve sabunu anlattım. Bol bol alışveriş yaptık.

www.adatepe.com

Yeşilyut Köyü'nü gezdik. Çok sevdiler. Ben tabiî Banu'yla iş icabı bazı otelleri inceledim. İyi oldu. Buradan sonra Assos'a gittik, önce kaleyi gezdirdim arkadaşlarıma. Sonra Assos'un limanına indik ve Assos Otel'de yemek yedik. Herkes balık ağırlıklı yedi. Ben tabiî ki, turp otu, salata, kuru börülce, esmer ekmek yedim. Etrafta gördüğüm ve bulduğum dokunulmayan balıkları da köpeğe verdim. :-)

Yemekte oyalanıldığı, kış saati sebebiyle de havanın erken kararması nedeniyle ören yerlerinin erken kapanmasından dolayı Troya'yı iptal etmek zorunda kaldık. Olsun, başka zaman yaparız diye düşündük ve Çanakkale'ye doğru yola çıktık. Saat 17.05 gibi Çanakkale'ye gelince 18.00 Çanakkale - Eceabat feribotu yerine, Lapseki'ye gidip Lapseki'den 18.00 feribotuna binmeye karar verdik. Böylece nereden baksan en azından yoldan ve zamandan kâr ediyorsun, nitekim öyle de oldu.

Lapseki'ye kadar mitolojik hikâyeler anlattım. Lapseki'den Gelibolu'ya geçip bir benzin ve ihtiyaç molası verdik. Tekirdağ'da herkes köfte yemek istedi. Ben mevsim salatası ve soğansız piyazla tıka basa doymuştum bile, artık canım da, içim de bir şey kaldırmıyordu.

Gece eve vardığımda huzurlu, mutlu ve bol oksijen takviyesini hisseder vaziyetteydim.

Bir vegan olarak kendini sıkmaya gerek yok yolculuklarda. Aslında açlığın genelde susuzluk hissi olduğunu anlarsan, işi çözmüş olursun.

Beynini değil, bedenini dinlersen işi bitirmiş olursun çözmekten de öte.

İşte bu durumlarda, eğer vejetaryen ya da vegansanız size 'ah ah, vah vah' diye acıyanlara kulak asmayın. Aslında bence onlar kendilerine acıyorlar. Herkes karşısındakine ayna tutar unutmayın!

Siz siz olun ve asla yolunuzdan dönmeyin. Ne istiyorsanız her yerde bulmanız mümkün olmayabilir. Bu durumda çıkınınızla dolaşmanız da gerekebilir ama öyle olmadığının ispatı benim. Gittiğiniz yerde olan şeylerden size uyanı bulun, onu isteyin. Rica edin, isteyin, tarif edin. İnanın herkesten daha fazla zevk alacaksınız. Size hizmet edenler de farklı bir şeye hizmet verdiklerinin bilincine varıyorlar ama o an, ama on dakika sonra ve harika vakit geçirebiliyorsunuz. Masaya gelen ve sizin beslenme şeklinize uymayan şeyleri de canınızın çekmediğini görmek ayrı bir tatmin verecek size.

Beslenme alışkanlıklarının değişmesi acı çekmek, hasret kalmak değildir. Bunu iyi düşünün.

İlk fırsatta kendinize böyle bir güzellik yapın, böyle bir hediye verin.

www.kazdagiotelleri.com

Sevgiyle kalın
Vegan kalın!

Tam Çavdar Ekmeği

Malzeme:

* 400 gr tam buğday unu
* 125 gr tam çavdar unu
* 1.5 küçük ölçek kuru maya
* 1.5 küçük ölçek deniz tuzu
* 1.5 küçük ölçek kimyon
* 1 küçük ölçek organik dut pekmezi
* 1.5 büyük ölçek zeytinyağı
* 1.5 büyük ölçek soya sütü
* 310 ml su
* 2 küçük ölçek limon suyu

Hazırlanışı:

* Tam buğday unu ve ardından da tam çavdar ununu elekten geçirilerek (kepekleriyle birlikte) hamurun mayalanacağı kaba konur.

* Hamurun ortasına bir çukur açılır ve tüm malzemeler (önce kuru sonra sıvı) sırayla una katılır.
(Maya, deniz tuzu, kimyon, pekmez, zeytinyağı, soya sütü, limon suyu ve su)

* Hamur iyice yoğurulur. Üstü bir bezle örtülür ve ılık bir köşede en az 2 saat kadar bekletilir.

* Hamur bir tepsiye alınır. Önceden 180 derece ısıtılmış fırında 1 - 1.5 saat pişirilir.

Neden Bu Tarif?

Çavdar'ın sağlık için ne kadar faydalı olduğu bilinen bir gerçek. Çavdarı da mutlaka buğday unuyla karıştırmak gerekiyor. Bu tarifi defalarca denedim ve çok başarılı sonuç aldım. Bu nedenle de paylaşmak istedim. Lezzetine doyamayacaksınız!

Benim Tavsiyem:

Bu ekmeği mutlaka deneyin ve mutlaka organik tam buğday ve organik tam çavdar unu kullanın. Bu kadarını yaptıktan sonra şeker ve süt kullanmayın. Şayet vegansanız zaten soya sütü kullanacak, pekmeze sıcak bakacaksınız. Ama vegan değilseniz de tarife tam uyun, çok hoşunuza gidecek.

Bu ekmek kahvaltıda harika oluyor. Her türlü yemeğin yanına da yakışıyor. 1 hafta da bozulmuyor.

Not: Büyük ölçek ve küçük ölçek makine kullananlar için önemli, ölçek varsa onu kulanın, yoksa da büyük ölçek yerine yemek kaşığı, küçük ölçek yerine de çay kaşığı kullanabilirsiniz.

Afiyet Olsun!


Cuma, Aralık 22, 2006

Kaz Dağları'nda Hafta Sonu

Sevgili Dostlar,

ben bu hafta sonu Kaz Dağları'na bir kaçamak yapma kararı aldım. Kaçamaktan ziyade biraz ziyaret, biraz ticaret dedikleri türden bir şey...

Profesyonel turist rehberi gözümle baktığım zaman da, Nükhet Everi'nin herhangi başka bir kimliğinin gözüyle baktığımda da en sevdiğim bölgelerden biridir Kuzey Ege. Rehberlik hayatımın ağırlıklı çalışma noktalarından biri ayrıca bu yöre.

Birkaç arkadaş toplanıp gidiyoruz işte. Cumartesi gününü ve Pazar'ı en iyi şekilde değerlendirmek üzere bir de programım var tabiî. Cunartesi günü Kad Dağları'nda İdaköy Çiftlik Evi'nde kalacağız. Sahipleri İskender ve Sema Azatoğlu çok sevdiğim insanlar. İskender ağabey'in kız kardeşi Nadide benim arkadaşım, Selçuk'taki evimin mimarı. Cumartesi günü biraz Kaz Dağları'nı biraz ormanları gezeceğiz.

Belki bilirsiniz bu yöre dünyanın en yoğun oksijen oranına sahip yöre olma özelliğini taşıyor. Müthiş bir bitki örtüsü var. Millî Park aynı zamanda. Bir de tabiî Kuzey Ege zeytin ağaçlarının ve zeytinyağı'nın ev sahibi dünyadaki. Bu nedenle benim gibi bir vegan için de daha hayati bir önem kazanıyor.

Ben ne zaman Kuzey Ege yöresinde olsam (Kaz Dağları, Edremit, Küçükkuyu, Ayvalık, Cunda, Bergama vs) kendimi o kadar mutlu hissederim ki. Köy ekmeği, zeytinyağı ve zeytin verin ben ömrümü burada geçirebilirim. Başka şey aramam diyecek kadar da ileri götürürüm meseleyi.

Şimdi, ben bu sefer biraz iş için gidiyorum oralara. Yakında devreye girecek bir organizasyonumuz için. Burada da bunları anlatacağım ama şimdilik şunu diyeyim: Döner dönmez yemek içmek konusundaki izlenimlerimi anlatacağım. Belki yeni yemek tarifleri, belki yeni tavsiyeler ve fikirlerle döneceğim.

Yılbaşı'nda da İspanya'da olacağım. Barcelona'ya gidiyorum. Oradan döndüğümde Barcelona'nın edinebildiğim kadarıyla 'vegan' izlenimlerini de aktarmaya gayret göstereceğim.

Vegan Nükhet'in yolculukları yeniden hız kazanıyor anladığım kadarıyla. Bu durumda her yolculuk sonrası sizlere yeni bilgiler ve adresler, tarifler, tavsiyeler var demektir.

Kendinize zaman ayırın, yürüyün, haftanın en azından bir günü bir öğün bile olsa yalnızca sebze ve meyve sularıyla geçirin. Yemyeşil taze sebze suları.

Juicing ve faydalarını da yolculuktan döner dönmez anlatacağım. Önemli bir konu!!!

Vegan Börek

Malzeme:

* 2 - 3 yufka
* Silken Tofu (yumuşak tofu)
* Soya sütü
* zeytinyağı
* acı pul biber

Hazırlanışı:

* Böreğin yapılacağı tepsi yağlanır ve yufkalardan biri kenarları dışarıda kalacak şekilde tepsiye yerleştirilir.
* Diğer yufka veya yufkalar (yufka sayısı tepsinizin büyüklüğüne bağlı) parçalanır ve tepsinin içindeki yufkanın üstünü örtecek kadarı tepsiye yerleştirilir ve üzerine soya sütü dökülür, bir kat daha yufka parçaları konur ve bir tabakta ufalanmış silken tofu yufkanın üzerine serpilir üzeri yufkalarla kapandıktan sonra gene soya sütü ve arzu ediliyorsa biraz da zeytinyağı konur.
* Bu şekilde yufka parçaları ve peynir bitene kadar kat kat (yufka - soya sütü / yufka - peynir / yufka - soya sütü) şeklinde malzemeler tepsiye dizilir. Arada sırada biraz zeytinyağı (fazla olmamak kaydı ile) bu katların arasına konulabilir.
* Parçalanmış yufkalar bitince en son kat olarak tepsiden dışarı sarkan yufka tüm börek malzemesinin üzerine katlanır ve en üste biraz kırmızı acı pul biber serpilir ve biraz soya sütü ile zeytinyağı dökülür.
* Tepsi 180 dereceye ayarlanmış fırına konur ve böreğin üstü kızarıncaya kadar pişirilir. (En fazla 30 dakika)

Neden Bu Tarif?

Geçenlerde ben neden börek yapmıyorum diye düşünürken aklıma gelen bir kombinasyon oldu bu. Yürüyüş esnasında yarattığım bir börek yani. Hemen yufkaları aldım, diğer malzeme zaten evde vardı. Yaptım yedim. Kalorisi de normal böreklere göre düşük olduğu için vicdan azabı duymadan yenebilecek bir börek. Ayrıca deneyince göreceksiniz tereyağıydı, margarindi, yumurtaydı bunlara hiç gerek yok işte. Onlarsız da gayet lezzetli, hatta onlarla yapılandan daha lezzetli bir börek.

Benim Tavsiyem:

Bu böreği ana yemek olarak da, akşamüstü beş çayının yanına da, kahvaltıda da, piknikte de yiyebilirsiniz. Üstünün nasıl kızardığını görünce dayanamayıp mutlaka sıcacık yiyeceğinizi biliyorum ama biraz dinlendikten sonra denemekte de fayda var. Genelde her yemekte olduğu gibi bu da bekledikçe daha lezzetli oluyor. Bir de illa sıcak yemeniz gerekmiyor. Ben bu böreği soğuk yemeye bayılıyorum. Bir deneyin!

Bir başka tavsiye: silken tofuya arzunuza ve zevkinize göre kırmızı pul biber ve kekik gibi baharatlar ekleyebilirsiniz. Ayrıca gene arzuya ve damak zevkine bağlı olarak böreğin üstüne susam ya da çörek otu da konabilir.

Afiyet Olsun!

Perşembe, Aralık 21, 2006

Maş Fasulyesi Yemeği

Malzeme:

* 2 su bardağı maş fasulyesi
* zeytinyağı
* soya sosu
* 1 büyük kuru soğan
* 1 büyük domates
* 1 havuç
* 1 diş sarımsak
* taze çekilmiş beyaz biber
* deniz tuzu
* maydanoz veya dereotu

Hazırlanışı:

* Maş fasulyesi sıcak suda 30 dakika bekletilir.
* Kuru soğan ay şeklinde ince ince kesilir. Biraz zeytinyağında kavrulur.
* Küçük küçük küp şeklinde doğranmış domates soğana eklenir. Biraz biber ve deniz tuzu katılır.
* Havuç rendelenerek tencereye eklenir.
* Tüm bu malzemelerin üstüne maş fasulyesi de eklendikten sonra, tencereye biraz soya sosu, ince ince doğranmış bir diş sarımsak ve 5 su bardağı su katılır ve yüksek ateşte kaynayana kadar pişirilip, kaynayınca ateş kısılır ve takriben 30 dakika kadar (fasulyeler yumuşayıncaya kadar) pişirilir.
* Yemek ateşten alınmadan önce maydanoz veya dereotu katılır ve 1 dakika daha pişirilir.
* En son olarak biraz zeytinyağı ekleyip 1 dakika kadar daha pişirilip yemek ateşten alınır.

Neden Bu Tarif?

Maş fasulyesi inanılmaz faydalı ve tadı da çok güzel olan bir bakliyat türü. Maş fasulyesini farklı şekillerde yapmıştım, bu tarif karşıma çıkınca hemen denedim. Vegan olması ve özellikle de faydaları nedeniyle hemen sizlerle paylaşmak istedim.

Benim Tavsiyem:

Maş fasulyesi çok su çeken bir fasulye çeşidi olduğundan yemek pişerken suyunu sık sık kontrol edin. Suyunu kendi arzunuza göre ayarlayın. Bu yemeği mutlaka tam buğday ekmeği ya da çavdar ekmeği ile sunun. Muhteşem bir kombinasyon.

Afiyet Olsun!

Cuma, Aralık 15, 2006

Bir Vegan Özür

Sevgili Dostlar,

Biliyorum bu aralar blogumu çok boşladım diye düşünüyorsunuz. Haklısınız da. Ama kendimi hemen affettireceğim.

Kasım ayında çok olumlu değişimler yaşadığımı söylemeliyim beslenme açısından. Çok hoş bir detoks programına katıldım ve bu konuda bazı uzmanlarla uzun sohbetler vs şansım oldu. Beslenme tarzımın ve veganlık seçimimin ve bu konulardaki bilgilerimin doğruluğu konusunda onay almış oldum bir nevi. Bir de bilgilerimi güncelleme adına çok hoş bir çalışma dönemi geçirdim ve hâlâ da geçiriyorum diyebilirim.

Bunlar tabiî bu bloga da yansıyacak haliyle.

Özellikle raw & live food (çiğ ve yaşayan gıda), juicing (sebze ve meyve sularıyla beslenme) konusunda bildiklerimi, öğrendiklerimi, deneyimlerimi sizlerle burada paylaşacağım.

Bu arada nefis bir ekmek tarifi daha öğrendim. Tam bir ekmek ustası oldum çıktım açıkçası... Bu tarifi de sizlerle en kısa zamanda paylaşacağım.

Sanmayın ihmallerim tembellikten ya da bir şey bulamamaktan. Tam aksine...

Sevgiyle kalın
Vegan kalın