Bugün Hürriyet Gazetesi'nin Pazar Eki'nde güzel bir yazı gördüm ve sizlerle paylaşmak istedim. Buyurun okuyun:
HAYATINIZI NE HANTALLAŞTIRIYORSA ATIN HEMEN SIRTINIZDAN
Ezgi Başaran
10.08.2008 / Hürriyet
Platon demişti ki: "Önünüzü görmek istiyorsanız, günlük hayatın mekanizmasını sadeleştirin." Yüzyıllar sonra lafına geliyoruz. Çevre araştırmaları konusunda dünyanın en önemli 10 kurumundan biri olarak kabul edilen Worldwatch, 2008 raporunu yayınladı. Bu raporun dördüncü bölümünde, iyi bir hayatın, daha az tüketmekten geçtiği söyleniyordu.
Rapora göre tüketim çılgınlığına karşılık, sade ve basit yaşam ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere’de yükselen bir trend haline geldi. Sade yaşamı destekleyen birçok örgüt ve eko-köy kuruldu. 3-4 haftalık sade yaşam kursları veren bu eko-köylere dünyanın her yerinden binlerce insan katılıyor her yıl. Kuzey Amerika’da kurulan Sadelik Forumu periyodik olarak "Daha az tüketin, sadeleşin, daha iyi bir hayatınız olsun" manasına gelen broşürler bastırıyor, dağıtıyor, kitaplar yayınlıyor, konferanslar düzenliyor. Forumun yaptırdığı anketlere göre şu anda 20 milyon Amerikalı sadelik akımını benimsedi. Stanford Üniversitesi araştırma enstitüsünde yıllarca çalışan, sade yaşam üzerine yazdığı makale ve kitaplarla, verdiği konferanslarla konunun uzmanı sayılan, Sadelik Forumu üyesi Duane Elgin’le hayatımızı nasıl basite indirgeriz, konuştuk.
BASİT YAŞAMIN KURALLARI ÇOK BASİT
Arkadaşınız, eşiniz ve çocuğunuzla daha çok vakit geçirin. Onlarla yürüyüşe çıkın, bir öğünü paylaşın, şarkı söyleyin ya da birilerine yardım edin.
Her bakımdan beslenin! Bedeniniz için koşun veya bisiklete binin. Ruhunuz için ilişkilerinizde oyunsuz, yalansız ve dolaysız olun. Yaptığınız her şeyi tutkulu yapın ya da sadece tutku ve şevk duyduğunuz şeyleri yapın. Zihniniz için yeni şeyler öğrenin, küçük kurslara katılın.
Daha az kıyafet alın. Aldığınız kıyafetlerin modaya uygunluğuna değil fonksiyonel olmasına dikkat edin. Kozmetik ve mücevher almayın.
Satın aldığınız her şeyin çevreye zarar vermeden üretildiğine, dayanıklı ve tamir edilebilir olmasına dikkat edin.
Evinizde az kullandığınız her şeyi (kıyafet, kitap, mobilya, alet edevat), ihtiyacı olan birine verin. Eviniz kalabalık olmasın.
Her ortamda kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına katkınız olsun.
Bahçıvanlığın, tesisatçılığın, marangozluğun, terziliğin en basit özelliklerini öğrenin.
Sessiz iletişim yöntemlerini kullanın. Sarılmak, gülümsemek, kafa sallamak vs.
Mümkünse işinize yakın bir yerde oturun. Değilse, ulaşım için birkaç iş arkadaşınızla aynı arabayı kullanın ya da toplu taşıma araçlarına binin.
NEYİ ATACAĞINIZI EN İYİ SİZ BİLİRSİNİZ
Sade hayatın tanımı kişiden kişiye değişir. Çünkü hayatınızı nelerin karmaşık, biçimsiz ve hantal hale getirdiğini ancak siz bilebilirsiniz. Sade yaşamak demek, omuzlarınızdaki yükü üstünüzden atmak demek. Daha hafif, daha temiz ve aerodinamik bir hayat demek. Dikkatinizi dağıtan ayrıntılardan kurtulup hayatla baş başa ve yüz yüze kalmak demek. Özü bu!
DÜNYA SADELİK KOMÜNİTESİ
Findhorn Komünitesi (İskoçya)
1972’de kuruldu. Dünyanın her yerinden 350-400 kişi Findhorn adı verilen bu bölgedeki eko-köyde yaşıyor. Yaklaşık üç bin kişi de her yıl bu köyü ziyaret ediyor. Birkaç gün burada kalıyor. Onlara holistik eğitimler veriliyor, sade hayata nasıl ulaşılacağını anlatan atölyeler yapılıyor.
Erik Köyü (Fransa)
Vietnamlı rahip Thich Nhat Hahn tarafından 1982’de Güney Fransa’daki kuruldu. Vietnam’a girmesi yasaklanan bu rahip önce Paris’in güneyinde Tatlı Patates adlı bir komünite kurmuştu. Fakat katılımcıların sayısı artınca daha büyük bir arazi arayışına girdi. En sonunda orijinal adı Persimmon Köyü olan araziyi satın aldı. Burada müthiş erik ağaçları olduğu için köyün adı Erik Köyü olarak değiştirildi. Her yıl 4 haftalık inziva hayatı sunuyor dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine. Katılım 2500-3000 kişi arasında değişiyor.
Sadelik Forumu (Kuzey Amerika)
Sadelik Forumu akademisyenler, yazarlar ve aktivistlerden oluşan bir düşünce kuruluşu. 2001’de kuruldu. Duane Elgin de bu forumun en aktif üyelerinden. Sadelik akımının dünyada yayılması için kitaplar hazırlıyor, makaleler yazıyor, konferanslar düzenliyorlar.
Downshifting Downunder (Avustralya ve İngiltere)
2005’te Sydney’de kuruldu. Eylül 2006’da İngiltere’de şube açtı. İnsanların vites düşürüp biraz yavaşlamaları (zaten örgütün adı da vites düşürmek anlamına geliyor), daha az tüketmeleri için eylemler düzenliyorlar.
İLKEL YAŞAYIN, MÜNZEVİ OLUN DİYEN YOK
Sade yaşayın dediğimizde teknolojiden uzak bir hayat sürün, münzevi olun dediğimiz zannediliyor: Evin içinde tuvalet yok, telefon yok, bilgisayar yok, TV yok, araba yok. Böyle bir hayat karikatürleştirilmiş bir ütopyadır. Halbuki sadelik insanı ilkelliğe değil, ileriye götürmeli. Sizi gerçekten yapmak istediğiniz şeyleri yapmaya itmeli.
KOZMETİK SADELİK SİZİ ALDATMASIN
Bazıları daha az benzin yakan otomobiller kullanarak, avizelerine floresan lamba takarak, çöp kutusunda plastiklerle kağıtları ayırıp geri dönüşüm merkezlerine göndererek sade bir hayat yaşadıklarını sanabilir. Buna kozmetik ya da yüzeysel sadelik diyoruz. Sağlıksız ve yoğun hayatınıza yeşil bir ruj sürerek sade yaşanmaz. Çünkü kafa yapısını değiştirmek gerek. Ama bu konudaki 30 yıllık araştırmalarıma dayanarak söylüyorum, bunu başaranların sayısı giderek artıyor. Amerikan halkının yüzde 10’u yani 20 milyon kişi şu anda böyle yaşıyor.
FAKİRLİK BAŞKA, SADELİK BAŞKA
Fakir insanlar az tükettiği için sade bir hayat sürüyor gibi görünebilir. Ama bizim burada bahsettiğimiz sadelik, gönüllü olarak seçilen bir yaşam biçimi. Parasız olduğunuz için üç tişörtünüz olması sade yaşadığınız anlamına gelmez. Çünkü bu bir zihniyet meselesi. Daha az tüketip daha tenha bir hayatı yaşamayı özellikle istemelisiniz. Paranız olsa da olmasa da.