Perşembe, Aralık 20, 2012

Pargalı İbrahim Paşa Mantısı - 1 (*)


Malzeme:

* Vegan mantı
* sarımsak
* silken tofu
* nane
* su
* zeytinyağı
* kırmızı pul biber

Hazırlanışı:

- Bolca su kaynatılır. Kaynamış suya kişi başı 150 gr vegan mantı atılır. En az 7-10 dakika kadar mantı kaynar suda haşlanır.

- Tofu yoğurdu yapmak için silken tofuyu arzu ettiğiniz kadar sarımsak, nane ve suyla birlikte yoğurt kıvamına gelinceye kadar blendırdan geçirilir.

- Arzu edilen miktarda zeytinyağı kırmızı pul biber katılarak kızdırılır.

- Haşlanmış olan mantı bir süzgeç yardımıyla tabağa alınır ve üstüne sırasıyla önce tofu ile hazırlanmış olan yoğurt, sonra da kızgın zeytinyağı dökülür.

Neden Bu Tarif?

Mantı tarifi daha önce de vermiştim ama zaman içinde çok şey değişti, değişiyor ve umarım daha da iyiye gidecek ve daha da değişiklikler olacak.

Artık Vegan mantı var. Eskiden ben arardım bulurdum, hamurunda yumurta olmadığına emin olduğumuz soya kıymalı mantılardan yapardık bu yemeği. Şimdilerde benim her zaman alış veriş etmekten büyük keyif aldığım Ecolife Tarkan'da özel olarak hazırlanmış değişik mantı çeşitleri bulmak mümkün.



Ben ilk olarak soya kıymalısını denedim. Ama iki çeşit daha var, ıspanaklı ve adaçaylı-kabaklı mantı. Enteresan olabilir, onları da deneyeceğim.

Mantı büyük bir keyif benim için. Herkese öneririm. Ayrıca vegan olmayan halinden de çok daha lezzetli.

Benim Tavsiyem:

Bu mantıyı mutlaka iyice haşlayın ve sudan çıkartmadan evvel bir deneyin pişip pişmediğini, tam pişmemişse çok sert olup asla tat vermez.

Arzu ederseniz tofu yoğurtsuz yalnızca kızgın zeytinyağıyla da deneyebilirsiniz ya da tersi zeytinyağı koymadan yalnızca tofu yoğurduyla.

Soya yoğurdu bulma ya da yapma şansınız varsa ya da başka tariflerle vegan yoğurt yapabiliyorsanız bunlar da keyifli olur.

Domatesle de pek çok çeşit sos yapılabilir.

Ama bence siz benim yukarıda verdiğim tarifi uygulayın. Her zaman en iyisi vegan yoğurt ve kızgın zeytinyağının birlikteliği.

AFİYET OLSUN!

(*) Büyük ihtimalle bu tarife neden Pargalı İbrahim Paşa mantısı dediğimi merak ediyorsunuzdur. Beni tanıyanlar Pargalı İbrahim Paşa'nın tarihte en sevdiğim kişi olduğunu ve şu sıralar onun bir kurgu romanını yazdığımı bilir.

Bu tarifin bu adı almasının sebebi tam olarak bu değil. Ben bu mantıyı çok sevdim, sosu ve yoğurduyla çok uyumlu, çok hoş, saraylara layık bir tat gibi geldi bana. İbrahim Paşa da oldukça zevkli, zarif ve ağzının tadını bilen bir adammış tarihe bakarsak. Bu nedenle bu mantıyı ona ithaf ediyorum. Gerisi de gelecek...

Perşembe, Kasım 01, 2012

ECOLIFE TARKAN




Tarkan… Ecolife Tarkan…

Bu blogun okurları her yazımın bir yerlerinde bu isimle karşılaştı ilk günden beri.

Alışveriş önemlidir hayatımızda. Sağlıklı beslenmek istiyorsanız, bilinçli ve titiz bir insansanız, vegansanız, vejetaryenseniz, süt ürünleri alerjiniz ya da başka sorunlarınız varsa hayatınızdaki en önemli şeylerden biri doğru ve güvenli alışveriş olur.

Aslında illa yukarıdaki tanımlara da uymanız gerekmiyor. Artık günümüz dünyasında biraz daha bilinçli olmak gerekir. Adil ticaret ürünleri, zulüm içermeyen (hayvanlar üzerinde test edilmeyen) ürün ve gıda konusunda biraz daha duyarlı olmanın zamanıdır.

Benim bu blogumun oluşma sebebi de şuydu: Türkiye’de Türkçe bir vegan blog yoktu o zaman. Dedim ki, herkes İngilizce veya Almanca bilmek zorunda değil, burası da sömürge ülkesi değil, Türkçe bir blog yazayım. Diğer ülkelerin bloglarındaki tariflerde, o ülkelerde bulunup bizde olmayan bir çok malzeme adı da insanın hevesini kırıyor, bu böyle olmaz, Türk mutfağında olsun diğer tüm mutfaklarda olsun bir sürü vegan tarif var, vegan olmayanı da vegana uyarlarım ve böylece insanlar Türkiye’deki şartlarda, elimizdeki ürünlerle yemek yapar ve hayatlarını kolaylaştırırlar.

İşte tam da bu aşamada alışverişin önemi devreye giriyor. Neyi nereden alacağız? Tabii ki hayatımızda başka ekolojik ve organik ürünler satan yerler vardır, ama benim için Cihangir Ecolife vazgeçilmezimdir. Bunu da her yazımda belirtirim. Bunu okuyan ve oraya gidip Tarkan’la tanışan ve alışveriş yapan herkes de anlar nedenini…

Tarkan uzun yıllar boyunca vejetaryen bir diş hekimi iken, radikal bir karar alıp hekimliği bırakıyor, ekolojik ürünler satan bir dükkân açıyor. Tıp bilgisi olduğu için hangi konuyu nerede ve nasıl araştıracağını da iyi biliyor ama şimdiki gibi bir tıkla bilgiye ulaşılacak dönem değil o zamanlar. Çok eskilerden de bahsetmiyorum… Her şey çok hızlı gelişiyor zamanımızda. Neyse, Tarkan da zaman içinde vegan oluyor.

Tarkan’la tanıştığımda ben vejetaryenlikten veganlığa geçme kararımı gerçekleştirme aşamasındaydım. Yıllarca binbir zorlukla bulduğum akademik makaleleri okumuş, araştırmış ve yolumu aslında belirlemiştim. Onun da Türkiye gibi aslında bir vegan cenneti olması gereken memleketteki sorunların farkında olduğunu gördüm ve zaman içinde Tarkan’ın bu seçtiğim yolda bana nasıl yardımcı olduğunu da.

Onu tanıyan herkes bilir, Tarkan’ı tanımakla öncelikle harika bir dost edinmiş olursunuz. Engin bilgisiyle ve sabırla sizin her sorunuzu yanıtlar, her konuda yardımcı olur ve bilgilendirir.

Tarkan’ın dükkânı artık “organik ve vegan” ürünler dükkânı. Bu açıdan bakarsanız, bu konuda tek dükkân. Dükkânının bir başka özelliği de (küçük bir dükkân olmasına rağmen) ürün çeşitliliği.

Tarkan’ın dükkânında neler var bir bakalım.

Gıda maddeleri:

Çay (siyah, yeşil, aromalı, bitki çayları, bitkisel bebek ve anne çayları); organik kahve (adil ticaret ürünü); organik çikolata, damla çikolata; Hindistan cevizi yağı; zeytin ve zeytinyağı ürünleri; zeytin ezmesi; bitkisel içecekler (soya, pirinç, yulaf, badem); soya pudingi; yulaf kreması; soya eti ve soya kıyması; Tofu; Tofu köftesi (falafel); Veggy Schnitzel ve köfte; reçeller; tahin; pekmez; agave; çikolata kreması; üzüm pekmezli fındık kreması; kuru meyveler; kuru yemişler; meyve cipsleri; baharatlar; Müsli; tahıl ezmeleri; tuz (deniz tuzu ve Himalaya tuzu); vegan bar; çiğ atıştırmalıklar (pizza kraker, elmalı granola vs.); ekmek (tam tahıllı); glutensiz ekmek; Kinoa pirinci; makarna; bakliyat; un; soslar; salçalar; Ajvar; humus; kahvaltılık salça; deniz yosunu; Miso; Hawaiian Spirulina; enzim karışımı (sindirim enzimleri içerir ve sorunları giderir); Probiotic blend (hazımsızlık ve gaz sorunlarını çözer, bağışıklık sistemini güçlendirir, peynir yapımında kullanılır); taze organik meyve reyonu.

Kişisel bakım ürünleri:

Cilt bakım ürünleri; aroma terapi, cilt ve vüzut bakım yağları; ıslak mendil; saç bakım ürünleri; deodorant; ağız bakım ürünleri (diş macunları, gargara, dil sıyırıcı); makyaj ürünleri; krem; nemlendirici; vücut losyonu; duş jeli; sabunlar; hijyenik ürünler (pamuk; kulak çubuğu; kadın ve bebek pedleri); anne ve bebek bakım ürünleri.

Temizlik ürünleri:

Çamaşır deterjanı (makine ve elde); sıvı ve toz bulaşık deterjanı; yer temizlik ve tuvalet temizlik malzemesi; antioksidan duş başlığı.

Aksesuar:

Himalaya tuz lambası; çay demleme aparatları; fincan; yağ lambaları; filizlendirme kavanozları; özel tuz değirmenleri.

İşte böyle zengin ve geniş bir ürün yelpazesi var Tarkan’ın dükkânının. Çok yakın bir zamanda herkese büyük bir sürpriz olacak bir ürün daha bu listeye eklenecek, onu da bu blogdan duyuracağım.

Gördüğünüz gibi illa vegan olmak gerekmiyor bu dükkândan alışveriş etmek için, aynen bu blogun okuyucusu olmak için vegan olmak gerekmediği gibi. Bilinçli insanın ilk önemli adımının doğru alışveriş olduğu tartışılmaz bir gerçek günümüzde.

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nü kutlarken, derim ki, kendinize bir iyilik yapın, Tarkan’a uğrayın, tanışın, sohbet edin, her konuda bilgilenin, hem harika bir dost kazanın hem de gözünüz kapalı iyi alışveriş yapabileceğiniz bir yeriniz olsun.

İstanbul’da değilseniz de üzülmeyin. Tarkan tüm ürünlerini nerede olursanız olun size ulaştıracaktır.

ECOLIFE Cihangir
Organik ve Vegan Ürünler

Sıraselviler Cad., Soğancı Sok, No. 8/A
Cihangir - Beyoğlu
Istanbul

Tel: 0212 - 243 23 83

Tarkan'a Facebook'tan da ulaşabilirsiniz:


ve


Çarşamba, Ekim 17, 2012

Fırında Veggy Köfte

                                                                             


SPONSORLUĞUNDA

Malzeme:

* Veggy Köfte
* sızma zeytinyağı
* patates
* domates
* soğan
* sarımsak
* kekik
* toz biber
* deniz tuzu
* su


Hazırlanışı:



- Veggy Köfte bir tavada biraz sızma zeytinyağı ile arkalı önlü birkaç dakika kızartılır.


- Patatesler soyulmadan haşlanır, sıcakken kabukları soyulur ve yuvarlak dilimlenir. Domatesler istenilen şekilde kesilir (tercihen yuvarlak ve orta kalınlıkta). Soğanlar halka halka kesilir. En az iki diş sarımsak doğranır.

- Tüm bu malzeme bir fırın tepsisine yerleştirilir. Tuz, biber, biraz sızma zeytinyağı, su ve kekik eklenerek fırında 180 derecede 40 dakika kadar pişirilir.



Benim Tavsiyem:

* Veggy Köfteleri tavada kızartabileceğiniz gibi ızgarada da hazırlayabilirsiniz. Zaten hazır olan bu köfteleri yemek üzere hazırlamak için çok çeşitli imkanınız var.

* Veggy Köfteleri fırın tepsisine koyarken altlarına bir sıra patates koyun.

* Sarımsak en az iki diş olsun. Çok küçük doğramayın. Tepsideki suya müthiş bir tat katıyor. Su koymayı asla ihmal etmeyin, zeytinyağını da çok koymayın tepsiye.

* Soğanı ben çok koymadım ama bence bolca soğan katın, inanılmaz bir tat katıyor köftenize.

* Bu denemede sırf kekik kullandım baharat olarak ama arzu ederseniz köftenizi tepsiye yerleştirdikten sonra kimyon, kişniş, garam masala, tanduri ve tarhun gibi muhteşem baharatlarla da tatlandırabilirsiniz. Köftenin baharatsız tadı da harika ama damak zevkinize göre değişik baharatları kullanmaktan çekinmeyin.

* Patates, soğan ve domateslerinizin durumuna göre pişirme zamanı değişebilir. Benim 40 dakikama takılmayın, kendiniz kontrol edin.

* Bence bu Veggy köfteyi her şekilde kullanabilirsiniz. Aklınıza gelen şeyleri denemekten çekinmeyin.

Neden Bu Tarif?

Benim bu blogumu yalnızca vegan ve vejetaryenlerin takip etmediğini biliyorum. Hatta sıkça rastlıyorum okurlarıma ve sohbet ediyoruz. Çok da mutlu oluyorum.

Vegan ya da vejetaryen olmayan kişiler de aslında her gün bir sürü vegan tarif uyguluyor, yemek yiyor. Çok da beğeniyorlar. Özellikle Türk Mutfağı inanılmaz sayıda vegan yemek içerir. Önemli olan farkındalık.

Herkesin uygulayabileceği, hatta et yiyenler için bile çok sağlıklı bir alternatif olan bu köfteyi deneyip sizlerle
paylaşmak istedim.

Veggy çok yeni ve iyi bir marka. Yaratıcısı da bir vegan. İnci hanım. İnci hanıma söyledim ama buradan yinelemek istiyorum: Müthiş bir iş yapıyor. Büyük bir özveri ile bu zorlu piyasada bu müthiş sağlıklı ve güzel ürünü bizlere kazandırdı. Kendisine teşekkür ediyorum. Veggy'nin bir de Schnitzel'i var. Onu da en kısa zamanda deneyip sizlerle paylaşacağım. Umarım daha pek çok ürünü ile tanışma fırsatımız olur önümüzdeki zaman diliminde.

Bu ürünü mutlaka deneyin. Benim annem gibi bu konularda çok zor beğenen bir insan bile yedi ve beğendiyse bu gerçekten harika bir ürün demektir.

AFİYET OLSUN!

Ben Veggy'ye, İnci hanıma ve sevgili dostum Ecolife Tarkan'a bu güzel ürünün tarifinin sizlere ulaşması için bana sponsor olduklarından dolayı sonsuz teşekkür etmek istiyorum.

Veggy Köfte ve Schnitzel ürünlerini nereden bulabilirsiniz?

Facebook'ta 
http://www.facebook.com/VeggyTurkiye?fref=ts adresinden her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz.

Ben her zamanki gibi Ecolife Cihangir'den alıyorum ürünlerimi.

ECOLIFE Cihangir
Ekolojik ve Doğal Ürünler
Sıraselviler Cad., Soğancı Sok, No. 8/A
Cihangir - Beyoğlu
Istanbul
Tel: 0212 - 243 23 83

Ecolife ile ilgili bu blogda yazılmış eski bir yazı var. Okumak isteyenler için:


Tarkan'a Facebook'tan da ulaşabilirsiniz:


ve


Çarşamba, Haziran 06, 2012

Zeytinyağlı Bakla



Malzeme:

* 1 kg bakla
* dereotu
* maydanoz
* taze soğan
* sızma zeytinyağı
* su
* tuz
* limon
* yağlı kâğıt

Hazırlanışı:

- 1 kilo bakla yıkanır ve kenarlarındaki kılçık bölümleri keskin bir bıçakla alınır.

- Yıkanmış ve kenarları alınmış bakla, tuz ve limon karışımıyla hafif hafif ovulur ve bir süre bırakılır. Bakla siyah bir su bırakır. Bir müddet sonra bakla yıkanır ve süzülür.

- 1 demet taze soğan baklaların boyunda kesilir.

- 1 avuç dereotu ve nane incecik kesilir ve yuvarlak bir tencerenin ortasına sıkıştırılarak konur.

- Baklalar tencerenin şekline göre yan yana 2 sıra dizilir.

- Baklaların üzerine de gene 2 sıra bakla boyunda kesilmiş olan taze soğan yerleştirilir.

- Kalan baklalar karışık olarak bu özenle dizilmiş olan bakla ve soğan sıralarının üzerine konur.

- Arzuya göre sızma zeytinyağı ve tuz katılır.

- 1 kg bakla için 2 bardak kaynar su katılır.

- Sıcak suda ıslatılıp buruşturulmuş yağlı kâğıt ile baklaların üzeri hava almayacak şekilde kapatılır.

- Tencerenin kapağı kapatılıp orta seviyedeki ateşte pişirilir.

- Bakla pişince tencerenin kapağı açılır, yağlı kâğıt alınır ve soğumaya bırakılır.

- Tencerenin içine sığacak büyüklükte bir tabakla baklaların üstü kapanır ve çok hızlı bir şekilde tabağı tutarak tencere ters çevrilir ve baklalar daha büyük bir tabağa aktarılır (yukarıdaki fotoğrafta görünen şekilde çıkması için)

- Üzerine çiğden dereotu ve nane konabilir.

Neden Bu Tarif?

Yaz sofralarının en güzel yiyeceklerinden biridir bakla. Çoğu insan da önemsemez baklayı ya da sevmez. Bu tarifle denerseniz hem tadı hem de görüntüsüyle misafirlerinizi etkileyecek ve bakla sevmem diyenlerin de fikrini değiştireceksiniz.

Benim Tavsiyem:

- Zeytinyağı yetersiz kalırsa çiğden zeytinyağı katabilirsiniz üstüne piştikten sonra. Her zeytinyağlı yemekte uygulanan bu sistem baklada da epey başarılı oluyor.

- Baklanın pişip pişmediğini anlamak için ara sıra tencerenin kapağını açıp ve yağlı kâğıdı hafifçe aralayıp bakabilirsiniz.

- Yukarıdaki tarife harfiyen uymanızı tavsiye ederim, tabiî ki yuvarlak dipli bir tencereniz varsa ve baklalar yuvarlak şekilde dizilince tam olarak tencerenin dibini kaplıyorsa. Yok eğer bu mümkün değilse, dizme prosedürünü atlayarak gene tarifteki gibi uygulayın, bırakın dağınık kalsın. Fakat mümkünse bu şekilde pişirirseniz tadının yanı sıra çok etkileyici bir görüntüye de sahip olacak baklanız.

AFİYET OLSUN!

Salı, Mayıs 29, 2012

Vegan Kahvaltı - 2



Fotoğrafta gördüğünüz, bu sabah bu yazıyı yayınlamadan önceki kahvaltım.

Mardin'deki evimde biraz keyif yapmaya karar verdim ve özel bir kahvaltı hazırladım. Sonra da fotoğrafını çekip oturdum masanın başına.

Bu kahvaltıda neler var?

* çay (benim olmazsa olmazımdır)
* badem sütü
* meyve suyu
* elma suyu ile yapılmış organik reçel
* çok tahıllı ekmek
* domates
* yeşil ve siyah zeytin
* zahter ve sızma zeytinyağı (İnanılmaz faydalı bir şeydir zahter ve Ortadoğu'da çok farklı çeşitleri vardır. Masada gördüğünüz Türk zahteri, Antakya işi. Ekmeği önce zeytinyağına sonra zahtere bandırıp yiyorsunuz. Müthiş bir lezzet.)
* badem posalı domatesli peynir (Bunu ben uydurdum. Badem sütünden artan posayı atmayın. İçine domates doğrayın, kırmızı biber veya isot, sumak, nane, kekik, fesleğen katın. Arzu ederseniz tuz ve biber bile koyabilirsiniz zevkinize göre. İşte size peynir.)
* Vegankedi peynirleri Chedar ve Gouda

Bu kahvaltı daha da zenginleştirilebilir meyveler, salatalık,  biber çeşitleri ve akla gelebilecek pek çok şeyle.

AFİYET OLSUN!

Pazartesi, Mayıs 28, 2012

Bademli Avokado Salatası



Malzeme:

* avokado
* domates
* badem posası (badem sütünden artan)
* kekik
* sızma zeytinyağı
* tuz

Hazırlanışı:

- Avokado ve domatesi doğrayıp salata tabağına koyun ve üzerine arzu ettiğiniz miktarda sızma zeytinyağı katın ve tuzlayın.

- Badem sütünden geriye kalan badem posasını avokado ve domatesin üstüne serpin.

- En üste biraz kekik koyun.

Benim Tavsiyem:

- Bence bu salatayı kendi fantezileriniz ile geliştirmeden önce yukarıdaki tarifi aynen uygulayın. Tadı, görüntüsü cidden etkileyecek sizi. Çok doyurucu ve sağlıklı. Hatta ana yemek yerine bile geçebilecek bir salata.

- Arzuya göre limon suyu, nar ekşisi, mantar, nane, fesleğen de katıp değişik salatalar oluşturabilirsiniz.

Neden Bu Tarif?

Ben avokadoya çok düşkün bir insan değilimdir. Bundan yıllar önce ilk vegan olduğum dönemlerde canım garip bir şekilde avokado çektiğinde gene vegan olan ama çiğ (raw) beslenen bir uzmana bunun sebebinin ne olabileceğini sorduğumda, dumana ve/veya hava - şehir kirliliğine maruz kalmış olabileceğimi söylemişti.

Gerçekten de ne zaman canım avokado çekse, durup bir düşünüyorum ve kesin böyle bir dönemde olduğumu görüyorum.

Sigara içmeyen ve hayvan deneyleri sebebiyle de sigara karşıtı olan biri olarak zaman içinde ağır bir alerji de geliştirdim. Ne yazıktır ki, insanların düşüncesiz ve saygısız davranışlarına maruz kalıyorum sık sık. Ne kadar rica da etsem, uyarsam da çok zor anlar yaşadığım oluyor. Açık havada daha da çok etkileniyorum sigara dumanından işin enteresanı.

Bu sıralar gene bu tarz durumlara maruz kaldım ve bu salatayı uydurdum.

Avokadoyu sık sık yiyin. Faydası olur zararı olmaz.

AFİYET OLSUN!

Badem Sütü


Malzeme:

* 1 bardak çiğ badem
* 4 bardak su

Hazırlanışı:



- 1 bardak çiğ badem 10-11 saat kadar suda bekletilir.

- Kabuklarını çıkarmak isterseniz bademleri biraz sıcak suda bekletin. Kabuklarını soysanız da soymasanız da iyice yıkayın.

- Bademleri blendıra koyup üzerine 4 bardak su ekleyip iki dakika kadar önce yavaş sonra hızlı devirde çalıştırın. Gittikçe beyazlaşacak ve üstünde köpük oluşacak.

- Bir tülbent yardımıyla sütü süzün. Badem sütünüz hazır.



Benim Tavsiyem:

- Tülbentte kalan posayı sakın atmayın!


Kabuklu ya da kabuksuz blendırdan geçirdiğiniz süt zaten bembeyaz bir süt olarak süzülmüş olacak ama kalan posası o kadar lezzetli ki, her yerde kullanabilirsiniz. Salatalarda, çorbalarda, keklerde, kurabiyelerde, tatlılarda... Yaratıcılığınızı kullanın...

- Bademi ıslatmak için ölçü olarak kullandığınız bardak, fincan ya da kabı mutlaka su için de ölçü olarak kullanın.

- Ben bire dört olarak verdim tarifi. Bazı yerlerde bire beş olarak geçer. Bu damak zevkine göre de değişir. Deneme yanılma metoduyla siz de zevkinize uyanı bulacaksınızdır. Benim damak zevkim bir badem, dört su...

Neden Bu Tarif?

- Soya sütüne son derece güzel bir alternatif olduğu için ve lezzetini gerçekten başka şeylerle kıyaslamak mümkün olmadığından hararetle tavsiye ediyorum.

- Yalnızca veganlar için değil herkese uygun bir tarif (benim tüm verdiğim tariflerde olduğu gibi). Süte, soya sütüne alternatif arayanlar için ideal, zevkli, kolay ve çok lezzetli. Her şeyden öte faydalı...

AFİYET OLSUN!

Salı, Mart 13, 2012

Kahve 6


Kahve 6.

İsmi de kendisi gibi pek güzel.

Cihangir'de kapısından adım atar atmaz kendinizi bambaşka bir dünyada bulacağınız ve çok seveceğiniz, büyük ihtimalle de müdavimi olacağınız bir mekan.

Vegan olup da bir lokantada derdini anlatmanın ne kadar zor olduğunu bilmeyen yoktur. Bu konuya da çeşitli yazılarımda değinmiştim, hatırlayacaksınızdır.

Kahve 6 içeri adım attığınız andan itibaren sizi gerçekten bambaşka ve büyülü bir dünyaya taşıyor. Çok sıcak ve huzur dolu bir atmosfer aslında daha içeri adım atmadan kapının önünde yüzünüze çarpıyor, sizi içeriye davet ediyor.


Mekan çok zarif döşenmiş. Her mevsim oturabileceğiniz bir botanik bahçesi de var.


Dün akşam Tarkan ve Canan'la bu mekanda yemek yemeğe gittik. Ben burayı hep Tarkan'ın bize falafel ısmarladığı süper yer olarak biliyordum ama hiç gitmemiştim. İlk işim menüyü uzun uzun incelemek oldu.


En mutlu olduğum da, oradaki herkesin, vegan nedir bilmesi ve menüde vegan olmayan bazı şeylerin nasıl veganize edilebileceği konusunda sabırla bilgi vermesi oldu.

Faydası olur düşüncesiyle çok zengin olan Kahve 6 menüsünden veganlara uygun olanları burada paylaşmak istiyorum:

- Brokkolili Mercimek Çorbası

- Veggie Burger (bazlama içinde sebze köftesi, dereotlu sos ile) - bunu seçerseniz vegan olduğunuzu belirtin, ona göre hazırlıyorlar, yoksa mayonez ile gelir, yiyemezsiniz.

- Falafel (dürüm, salata) - benim favorilerimden ve bu konuda cidden Lübnan'da yediklerimden sonra en iyisi. Türkiye'de rakipleri yok.

- Kinoalı* Tabuli (bol maydanozlu, nane, taze soğan, domates, salatalık ve zeytinli Lübnan kısırı)

* Taneleri benzediği için tahıl sanılan, aksine ıspanak ve pancarın uzaktan akrabası Kinoa, Güney Amerika'da 5000 yıldır yetiştirilen, gluten içermediği gibi çok yüksek bir protein miktarına sahip, lezzetli ve doyurucu bir besindir.

- Pancarlı Börülce Salatası

- Yeşil Mercimekli Körpe Ispanak Salatası

- Hindustani (Hint usulü mercimek - pilav)

- Kestane Mantarlı Ispanaklı Sandviç (peyniri koymazlarsa vegan oluyor)

- Mantarlı Fusilli (tam buğday fusilli, ıspanak ve kırmızı kapya biberli)

- Penne Arabiata

ve tabii

- Victor'un Buğday Tatlısı

Seçim zor gördüğünüz gibi. Hepimiz Kahve 6'nın klasiği Brokkolili Mercimek Çorbası sipariş ettik. Ana yemek konusunda kararsız kalınca Tarkan Falafel, Pancarlı Börülce Salatası ve Kinoalı Tabuli seçti hepimiz adına ortaya.

Önce çorbalar geldi.


Bu çorba anladığım kadarıyla bir Kahve 6 klasiği. Tadı muhteşem... Ben limon katmam çorbama asla, ama tavsiyem mekanın halis zeytinyağını katmanız.


Çorbadan sonra ana yemekleri beklerken biraz etrafa bakarak oyalandım.



Duvardaki permakültür yazısı ve kitap köşesinde gördüğüm bu konudaki kitap ilgimi çekti, alacağım.



Üstteki fotoğrafa tıklarsanız, Kahve 6'nın neyi nereden tedarik ettiğini okuyabilirsiniz...

Ve yemekler geldi...


Tek tek tanıtalım...

Falafel (Ortadoğu'nun en sevimli veganı, Humus da en büyük aşkı, hep birliktedirler.)


Kinoalı Tabuli


Pancarlı Börülce Salatası


Tatlar harika... Çok başarılı... Ben nedense Pancarlı Börülce Salatası'na fena şekilde hayran oldum... Hatta aşık oldum...

Sevgili Victor'un anısına menüde kendi ismiyle anılan Victor'un Buğday Tatlısı'ndan yemeği düşündüm ama artık başka bir zamana demek zorunda kaldım. Yiyecek yer kalmadı ki... Bu sebeple çay söyledik...


Tabaklar da pek şeker...


Bu arada hatırlatmadan geçmeyelim...

Kahve 6 her gün saat 09.00 ile 23.00 arası açık.

Kahvaltı için de epey seçenekleri var. Kahvaltıda zaten vegan olan Sıcak Yulaf (muz, ceviz, pekmez) sizin arzunuza göre değişik meyvelerle de yapılabiliyor ve her türlü kahvaltıyı vegana dönüştürme şansınız da var.

Deneyin derim...

Ama belki de en önemlisi onlara bir teşekkür etmek.

Baştan sona bu mekan için emeği geçen herkese, bu kadar zarif, güzel, herkese hitap edebilecek bir mekan ve atmosfer oluşturdukları için, özellikle de son derece dikkat çeken hijyenik ortamdan dolayı sonsuz teşekkürler.

Personele bir teşekkür daha... Gerçekten son derece sabırlı, yardımsever, güler yüzlü ve başarılılar.


İnsan böyle bir mekanda ancak MUTLU olur...

Çok teşekkürler... Başarılarınız sonsuza dek sürsün...

Adres:

KAHVE 6

Anahtar Sok, No:13 D: A
Beyoğlu / Cihangir

Tel: 0212 - 293 08 49

Facebook:

http://www.facebook.com/pages/Kahve-6/118368844874028


Cumartesi, Mart 10, 2012

Harire



Malzeme:

* 1 bardak organik üzüm pekmezi
* 7 bardak su
* 1/2 bardak organik agav şurubu
* 1 bardak (tepeleme) un
* 1 yemek kaşığı tarçın
* 1/2 yemek kaşığı yeni bahar
* ceviz

Hazırlanışı:

- 1 bardak üzüm pekmezi, 7 bardak su ve 1/2 bardak agav şurubu büyükçe bir tencerede mikserle karıştırılır. Pekmez köpürecektir bu işlem esnasında.



- 1 tepeleme bardak un karıştırılmakta olan malzemeye yavaş yavaş eklenir ve mikserle karıştırma işlemine devam edilir.

- Tencere ateşe konur ve harire karışımı kaynayana kadar tahta bir kaşıkla hiç durmadan karıştırılır.

- Harire kaynayınca ateşten alınır ve bekletilir.

- Harireyi ateşten indirdikten 10 dakika sonra içine 1 yemek kaşığı tarçın ve 1/2 yemek kaşığı yeni bahar katılır ve topaklanma olmaması için iyicene karıştırılır.

- Harire ılıkken kaplara dökülür ve üzeri cevizle süslenip ılık ya da soğuk servis edilir.




Benim Tavsiyem:

Agav şurubunu 1/2 bardak yazdım ama bu damak zevkinize ve ne kadar tatlı sevdiğinize bağlı. Şeker kullanırsanız 1/2 bardak gerekir ama ben 1/4 bardak agav şurubu kullanıyorum.

Un da organik ve esmer olursa daha iyi. Zaten pekmez koyu olduğu için esmer unun tatlıyı karartması gibi bir sorun yok.

Tarçın bu tarifte 1 yemek kaşığı olarak geçiyor ama bu da gene damak zevkiyle alakalı bir konu. Benim tavsiyem 1/2 yemek kaşığı.

Mikseri ısrarlar yazdım, istenirse mikser kullanmadan da yapılabilir tahta bir kaşıkla devamlı karıştırarak ama topaklanmayı önlemek zor olur. Mikser en iyi çözüm.

Neden Bu Tarif?

Beni tanıyanlar, blogumu takip edenler bilirler; tatlıyla pek aram yoktur. Ama bu benim olmazsa olmazım...

Harire eski bir Mardin geleneğinin ürünüdür. Bağ bozumu dönemlerinde evlerde bereket tabakları sofraları süsler, üzümlerden pekmez yapılır, pekmezler kaynatılıp harire tatlısı olur. Bütün sene evlerde stoklanan pekmezle bu tatlı yapılır.

Benim gibi hayatının büyük bir bölümünü Mardin'de geçiren birinin böyle bir tatlıyı sizlerle tanıştırmaması olmazdı.

Bu tatlıyı hemen hemen herkes aynı şekilde yapar, ama ben farklı yapanlara da rastladım. O sebeple de, en sevdiğim en beğendiğim tarifi paylaştım. Bu tarif için Süryani cemaatinden çok sevgili dostum Semire Çilli hanımefendiye teşekkür ederim

Hem çok lezzetli hem de çok sağlıklı olan harireyi çoluk çocuk birlikte yiyebilirsiniz.

Seveceğinize eminim...

AFİYET OLSUN!

Perşembe, Mart 08, 2012

Limon Fareler (Masa Süsü)



Eski bir aile geleneği gibidir bizim evde bu limon fareler. Ben kendimi bildim bileli her yılbaşı annem hiç aksatmaz, bu farelerden yapar ve yemek soframızı süslerler. Onlar bizim yılbaşı soframızın olmazsa olmazıdır.

Evet, süstürler falan ama inanılmaz bir neşe ve renk de katarlar bulundukları ortama.

Düşündüm ve burada da bulunsunlar istedim. Hem anneciğimin bu güzel çalışmasını ölümsüzleştireyim hem de sizi de gülümseteyim dedim.

O ara aklıma vegan bebekleri / çocukları olan anneler geldi. Her geçen gün yeni vegan dostlar giriyor hayatıma. Onlar için de özel bir şey yapayım dedim, aklıma çocuklar için özel tarifler ve böyle şirin şeyler hazırlamak geldi. Bundan sonra bu blogda 'Bebekler Ve Çocuklara Özel' diye özel bir bölüm olacak. Vegan ana babaların da tariflerini burada paylaşabiliriz.

Evet, haydi başlayalım annemle birlikte farelerimizi hazırlamaya.

İhtiyacınız olan tek şey her fare için bir adet limon, farelerin kulak ve kuyrukları için ayrıca bir tane limon, göz ve ayaklar için kibrit, düz ve keskin uçlu bir bıçak.


Kulak ve gözleri yapacağınız limonu alıp ucunu kesin ve kulak yapacak kadar bir bölümü soyarak ayırın.


Bu parçadan farelere ikişer tane kulak yapın.


Fareyi yapacağınız limonun sivri uçlu kısmını burun olarak düşünün ve üstüne gözleri için kibritleri batırın.


Gözlerin biraz üstünü kulakları yerleştirmek için bıçakla delin.


Kulakları kestiğiniz yerlere yerleştirin.


Kulak yapmak için kullandığınız limondan istediğiniz uzunlukta bir kuyruk kesin.


Farenin kuyruğunu takacağınız kısmı da aynen kulaklar için yaptığınız şekilde bıçakla kesin.


Kuyruğu takın.



Farenin ayakları için dört tane kibrit alın ve vücudunun alt kısmına takın.



Fareniz hazır...


Farelerinizin arka bacaklarını daha kısa tutarsanız (kibritleri kısaltarak ya da vücuduna daha fazla sokarak) onları oturuyor ya da yukarıya doğru bakıyormuş gibi de gösterebilirsiniz...




Güzel anneciğime emek ve yardımları için teşekkür ediyorum. (Kendisi bu blogdaki pek çok klasik yemeğin - zeytinyağlı vs- tariflerinin de sahibidir.)



Eğlenceli ve bereketli vegan sofralar dileklerimle...