Çarşamba, Ocak 30, 2008
Dışarıda Yemek
Profesyonel Turist Rehberi'nin hayatı dışarıda geçer. Yemeklerinin çoğunu dışarıda yemek zorundadır.
Vejetaryenler için pek zor olmayan bu ülke vegan olunca biraz zorlaşabiliyor. Ama ben sabırla bunu da çözmenin yollarını geliştirdim. Öncelikle tanımadığım bir yerde hiç sinirlenmeden, kızmadan vegan nedir onu anlatıyorum. İnanın insanlar enteresan buluyor, anlamaya çalışıyor, bayağı ilgilenen ve soru soranla da karşılaşıyorum. Ama kimi zaman daha ben vegan olduğumu söyler söylemez bunu bilen ve ne yiyebileceğimi sayan elemanları olan restoranlar, kafeler de görmedim değil. Bilmeyenler zaman içinde öğrendiler. Bazı yerler benim geleceğimi biliyorsa bana göre yemek çıkartıyorlar.
Bir salata delisi olduğum için istediğim her yerde her zaman istediğim gibi salata hazırlıyorlar zaten. Bu ülkenin en güzel tarafı da bu zaten. Benim bünyem öğle yemeğini ağır sevmediği için mezeler imdadıma yetişiyor yiyecek birşey bulamazsam. Ama diyorum ya burası Türkiye ve mutlaka bir şey bulunuyor. En kötü ihtimal beş on dakikada kolay ve hızlı bir yemek hazırlayıp (sebze gibi) aslında ne kadar doğru beslendiğinizi de ekleyiveriyorlar.
İnsanların kafasında bir soru işareti ya da bir iz bırakmak bile çok önemli...
Bu ülkenin en güzel taraflarından bir başkası da zeytinyağlı şeçenekleri. Hiçbir şey olmasa da birkaç çeşit zeytinyağlı bulunur her lokantada.
Tatlı sevmem aslında. Ama Topkapı Konyalı'nın aşuresine kim dayanabilir? Aşure en güzel vegan tatlılardan biridir.
Güzel bir çay ise asla vazgeçemediklerimden...
Veganlar, dışarıda yemekten korkmayın ve unutmayın; mutlaka bir vejetaryen ya da vegan lokantaya gitmeniz gerekmiyor. Nereye gittiğinizi bilin ve orada kendinize göre neler bulabileceğinizi düşünün. İmkânların o kadar da sınırlı olmadığını ve etoburların dediği gibi seçme şansınızın o kadar da az olmadığını, hatta onlarınkinden daha fazla en azından daha yaratıcı olduğunu fark edeceksiniz...
AFİYET OLSUN!
Cumartesi, Ocak 26, 2008
Patates Salatası
Malzeme:
* Patates
* Soğan
* Domates
* Siyah zeytin
* Maydanoz
* Sızma zeytinyağı
* Limon
* Deniz tuzu
Hazırlanışı:
* Kabukları fırçalanıp temizlenmiş patatesler yumuşak hale gelene kadar bir tencere suda kaynatılır.
* Sudan çıkartılan patatesler sıcakken soyulur, küçük parçalar halinde doğranır.
* Deniz tuzu, sızma zeytinyağı ilave edilerek çevirilir. (Bu işlem mümkünse her patates için ayrı ayrı uygulanmalı.)
* Yemeklik doğranmış bolca soğan salataya karıştırılır ve bir servis tabağına konur.
* Süsleme için piyaz doğranmış soğanlar salatanın kenarlarına döşenir. Üzerine dilim domatesler ve siyah zeytinler eklenir. Maydanoz serpilir.
AFİYET OLSUN!
Perşembe, Ocak 24, 2008
Bulgur Pilavı
Malzeme:
* Pilavlık Bulgur
* Kuru soğan
* 3-4 taze soğan (isteğe bağlı)
* Sıvı yağ (sızma zeytinyağı ve ayçiçek yağı)
* Deniz tuzu
* Biber
Hazırlanışı:
* Bulgur ayıklanır ve yıkanır.
* Yemeklik kesilmiş soğan sıvı yağda çevrilir. Pembeleşince birebir hesabıyla (*) sıcak su ilave edilir.
* Bulgur ve küçük doğranmış taze soğanlar katılır.
* Tuz ve biber eklenerek pişmeye bırakılır.
* Piştikten sonra kapak ve tencere arasına temiz bir örtü veya beyaz kâğıt konarak demlemeye bırakılır.
* 15 dak sonra açılıp karıştırılıp servis yapılır.
(*) Birebir bir bardak bulgura bir bardak su anlamındadır.
Benim Tavsiyem:
Sızma zeytinyağı ve ayçiçek yağını birarada kullanmanızı tavsiye ederim bu tarifte.
AFİYET OLSUN!
* Pilavlık Bulgur
* Kuru soğan
* 3-4 taze soğan (isteğe bağlı)
* Sıvı yağ (sızma zeytinyağı ve ayçiçek yağı)
* Deniz tuzu
* Biber
Hazırlanışı:
* Bulgur ayıklanır ve yıkanır.
* Yemeklik kesilmiş soğan sıvı yağda çevrilir. Pembeleşince birebir hesabıyla (*) sıcak su ilave edilir.
* Bulgur ve küçük doğranmış taze soğanlar katılır.
* Tuz ve biber eklenerek pişmeye bırakılır.
* Piştikten sonra kapak ve tencere arasına temiz bir örtü veya beyaz kâğıt konarak demlemeye bırakılır.
* 15 dak sonra açılıp karıştırılıp servis yapılır.
(*) Birebir bir bardak bulgura bir bardak su anlamındadır.
Benim Tavsiyem:
Sızma zeytinyağı ve ayçiçek yağını birarada kullanmanızı tavsiye ederim bu tarifte.
AFİYET OLSUN!
Kapuska
Malzeme:
* Beyaz lahana
* Soğan
* Domates veya domates salçası
* Deniz tuzu
* Kırmızı pulbiber
* İki adet esmer şeker
* Sızma zeytinyağı
* Ayçiçek yağı
Hazırlanışı:
* Lahananın kalın damarları çıkartılıp, ince şeritler halinde doğranır.
* Soğanlar yemeklik doğranır.
* Sıvı yağda soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. Salça veya domates ilave edilir. İki adet şeker konur. Bir miktar sıcak su ilave edilir.
* Kıyılmış lahana parti parti çevirerek soğanın içine katılır. Tuz ve kırmızı pul biber ilave edilir.
* Lahana yumuşayıp yenecek kıvama gelinceye kadar ocakta orta veya kısık ateşte pişirilir.
* Arzuya bağlı olarak yemek piştikten sonra biraz daha sıvı yağ eklenebilir.
Neden Bu Tarif?
Çocukluğumdan beri bizim evde sebze hep etsiz hazırlanmıştır. Bu nedenle benim için her türlü sebze yemeği otomatikman vegandır. Lahananın faydaları tartışılmaz. İsmi nedeniyle tadına bile bakmadığım, hep kaçtığım bu yemeğin zevkine vegan olduktan sonra vardım. Size de tavsiye ederim.
Benim Tavsiyem:
Kapuskanın mümkün olduğunca acı yapılması yemeğin lezzetini arttıracaktır.
Bir de, şayet yemeği baştan zeytinyağı ile yaptınızsa piştikten sonra da yağ eklemek isterseniz ayçiçek yağı, ama zaten ayçiçeği yağı ile yaptınızsa da piştikten sonra zeytinyağı koymanızı tavsiye ederim.
AFİYET OLSUN!
Salı, Ocak 22, 2008
Fırında Makarna
Malzeme:
* Makarna
* Soya sütü
* Silken Tofu
* Soya kreması
* Sızma zeytinyağı
* Kırmızı pul biber
Hazırlanışı:
* Makarna çok fazla olmamak şartıyla haşlanır.
* Makarna zeytinyağıyla hafifçe yağlanmış fırın tepsisine yerleştirilir.
* Makarnayı yereştirdikçe aralara ufalanmış Silken Tofu peynir katılır.
* Çok az soya sütü de konur.
* En üste soya kreması konulur ve arzuya bağlı olarak kırmızı pul biber serpilir.
* Makarna 200 derecede önceden ısıtılmış fırında üstü iyice kızarana kadar (30-40 dakika) pişirilir.
Benim Tavsiyem:
Veganlar yumurta kullanamayacağına göre, makarnayı da bağlamak ve piştikten sonra kalıp halinde çıkması için aslında 'Yumurta yerine ne kullanılabilir?' bölümünde değindiğim karışım kullanılabilir. (Öğütülmüş keten tohumu, su, nişasta karışımı)
Eğer ne tür makarna kullanmak gerektiği konusunda kafanızda soru işareti oluşursa, bence her türlü makarna ile yapılabilir fırında makarna, ama tabiî ki yumurtasız olmalı. Ben bu tarifte spagetti ve Rigatoni makarnalarını birlikte kullandım.
AFİYET OLSUN!
Perşembe, Ocak 17, 2008
Yemyeşil
Malzeme:
* Yeşil salata (kıvıcık ya da göbek)
* Roka
* Maydanoz
* Taze soğan
* Çarliston biber
* Sızma zeytinyağı
* Limon suyu
Hazırlanışı:
* Yeşil salata (isteğe göre göbek ya da kıvırcık) ve diğer malzemeler iyice yıkanır.
* Özellikle yeşil salatanın yaprakları mutlaka kurulanır.
* Yeşil salata mümkünse elle koparılarak fazla küçük olmayan parçalara ayrılır. Büyükçe bir salata kabına konur. Üstüne zeytinyağı konur ve iyice karıştırılır.
* Rokalar saplarıyla 2 - 3 parçaya ayrılıp salatanın üstüne konur.
* Çarliston biber çok ince olmamak şartıyla halkalar halinde kesilip malzemenin üstüne konur.
* Taze soğan da çok ince olmamak şartıyla kesilip salata malzemesinin üstüne konur.
* Maydanozlar saplarından ayrılarak elle kopartılarak daha da ufalanmadan salatanın üstüne, görsellik açısından orta kısma konur.
* En son olarak servis yapılacağı anda, hatta salata sofraya getirildikten sonra arzu edilen miktarda limon suyu salatanın üstüne dökülür.
* Salata karışıtırılır ve servis yapılır.
Neden Bu Tarif?
Diyeceksiniz ki, biz salata yapmayı bilmiyor muyuz? Mutlaka bilir herkes de, benim dikkat ettiğim, nerede yemek yersem yiyeyim, salataların tadı hiç istediğim gibi değildir. Ya su içindedir yeşil salatalar, ya ölü ölü yapraklar... Hiç o çıtır çıtırlık yoktur genelde. Bu durumda da faydası olmayan öldürülmüş bir yeşilik yemekten öteye gitmez yapılan eylem. Çiğ ve canlı beslenmenin doğru yapılması ancak bir fayda sağlar. Benim tarifime uygun şekilde yaparsanız çıtır çıtır salatanın zevkine varacak, faydasını da göreceksiniz yeşilin. Bu arada, tabiî ki arzuya göre malzeme eklenebilir, yeşil biber, dereotu, nane, tere vs gibi.
Benim Tavsiyem:
Yeşil salata yaprakları iyice yıkandıktan sonra mutlaka kurutulmalıdır. Bugün salata kurutucuları satılıyor ve çok pratik. Kuru salata zeytinyağını daha iyi çeker ve pırıl pırıl parlar salatanız, ayrıca çıtır çıtırlığın da sırrı kuru yapraklardır. Özellikle salata kabı tahta olmalıdır. Eğer mümkünse içi cilalanmamış bir kap bulursanız daha da iyi olur.
Minik bir sır: Salatayı kaba koymadan kaba çok az miktarda zeytinyağı koyun, çatalın ucuna batırılmış bir sarımsakla bu zeytinyağını tüm kaba yedirin, yani zeytinyağlı sarımsağı tüm kapta gezdirin. Sonra salatayı yapın. Sonuca bayılacaksınız.
Salata yapraklarına bıçak değmemesi ve elle kopartılması artık bugün herkes tarafından bilinen bir şey. Bir de en sağlıklı salata sosu zeytinyağı ve limondur. Bu salatayı birebir deneyin.
AFİYET OLSUN!
Perşembe, Ocak 10, 2008
Mantı
Malzeme:
* Soya kıymalı hazır mantı
* Sızma zeytinyağı ya da hindistancevizi yağı
* Kırmızı pul biber
Hazırlanışı:
* Bolca su kaynatılır. Soya etli hazır mantı suya atılır ve 8 dakika kadar haşlanır.
* Sızma zeytinyağı ya da organik hindistancevizi yağı ateşte eritilir, içine kırmızı pul biber katılıp hafifçe kızdırılır.
* Mantı kevgirler sudan alınıp tabağa konur ve üzerine biberli yağ dökülerek servis edilir.
Neden Bu Tarif?
Soya gibi bir çözüm varken mantı da sorun olmuyor tabiî. Bu durumda soya etli hazır mantı veganlar ve hatta vegan olmayanlar için bile güzel bir çözüm. Basit, doyurucu ve çok zevkli bir yemek.
Benim Tavsiyem:
Soya etli kuru mantıyı ben çok fazla haşlamıyorum. Genelde sekiz dakikada hazır oluyor.
Keyfime göre mantıya kimi zaman zeytinyağı kimi zaman organik hindistancevizi yağı kullanıyorum. Her ikisinin de tadı çok hoş.
Ama mutlaka bu yağlardan hangisini kullanırsam kullanayım Udo's 3.6.9 Oil Blend yağını da katıyorum.
Vegan, herhangi tür bir vejetaryen hatta vejetaryen olmayan misafirlerinize de sunabileceğiniz çok güzel bir yemek. Özellikle içinde soya kıyması olduğunu söylemeden beğenip beğenmediklerini sorun, sonuca siz de şaşıracaksınız. :)
Bir not:
Türkiye'de henüz vegan yoğurt yok. Bu nedenle tarifte yoğurt yok. Raf ömrü kısa olduğu için getirilmiyor bildiğim kadarıyla da zaten. Neyse o da günün birinde hallolacaktır. Ben İngiltere'den maya ısmarlamıştım ama vegan olmadığı için getirmediydi arkadaşım. Sabır sabır sabır... :)))
AFİYET OLSUN!
Çarşamba, Ocak 09, 2008
ALIŞVERİŞ ÖNEMLİDİR!
Vegan olmak etik bir duruştur aslında...
Ama ben veganım demekle de vegan olunmuyor. Veganım diyen olabildiğince vegan yaşamak durumundadır. Tabiî ki bazı şeyleri yapamıyor olabilirsiniz günümüz dünyası gereği, ama yeme içme ve giyim kuşam açısından vegan olmak zorundasınız. Yani hayvansal hiçbir ürünü yemeyeceksiniz, giymeyeceksiniz... Vegan yeme içme kurallarına uyup deri ayakkabı giyiyorsanız lütfen ben veganım demeyin, vegan besleniyorum deyin örneğin...
Bu arada bilinçli ve doğru alışverişin önemini de atlayamayız, görmezlikten gelemeyiz.
Meyve ve sebze alışverişinizi mutlaka ekolojik tarıma destek verecek şekilde yapmanızda fayda var. Biraz araştırınca bu o kadar da sorun değil. Bugün maydanozunuzdan domatesinize kadar her şeyi kapınıza kadar bile getiren üreticiler var.
Ama iş ekolojik ve doğal ürünler dükkanı konusuna gelince nedense duyarsız davranıyoruz ve gidip büyük alışveriş merkezlerinden yanlış alışverişler yapıyoruz. Daha ucuz ve belki de ulaşması daha kolay diye kendimize ve dünyaya verdiğimiz zararın da belki pek bilincinde olmadan hem de.
Oysa ki, mutlaka oturduğunuz yere yakın bir ekolojik ve doğal ürünler satan dükkân vardır. Benim de oturduğum yere yakın bir sürü dükkân var ama ben Cihangir ECOLIFE'tan alışveriş yapıyorum.
Tarkan arkadaşım diye mi? Hayır. Tarkan'la biz orada tanıştık ve benim en sevdiğim dostlarım arasına katıldı.
Benim oradan alışveriş etmemin nedenleri çok. Öncelikle bu dükkân son derece hijyenik. Tarkan inanılmaz derecede titiz. Bu da çok güzel bir şey. Ayrıca Tarkan bu konularda son derece bilgili. Her sorunuza cevap verir ve yardımcı olur bilmediğiniz şeyler için de. Ben neler öğrendim ondan neler... Devamlı araştıran, okuyan ve kendini yetiştiren insanlara hayran olmamak elde değil haliyle. Bir de dürüst tarafı çok hoşuma gidiyor. Bir şeyi satmış olmak için satanlardan değil asla. Neye yaradığını, size uygun mu değil mi, bıkmadan usanmadan anlatır, size bilgi verir, yanlış alışveriş yapmanızı engeller, doğruyu bulmanıza yardımcı olur.
Unutmayın vegansanız ya da bu konulara önem veriyorsanız aldığınız zeytinyağını bile bilinçli almanız gerekiyor.
Ben onun dükkânında aradığım her şeyi buluyorum açıkçası. Şimdi kendisine sorarsanız Türkiye'de o kadar çok ürün eksik ki...
Doğru, haklı, ama bazıları da şart değil yani... Olmasa da olur. Ama o istiyor ki, yurt dışında bulunan her şey Türkiye'de de olsun ve herkes bunlara ulaşabilsin.
Ben Türkiye'de bir cenette yaşadığımızı ama bilinçsizliğimiz ve cahilliğimizle (bazılarının da kötü niyetiyle) bu cennetin ne yazık ki bir cehenneme dönebildiğini görüyor ve düşünüyorum.
Aslında vegan olmak demek en basit şekilde yaşamak da demek benim için. Basit derken şunu unutmayın, en zor şeyler basit şeylerdir. Doğal olan en güzeldir. Her şeyin bir alternatifi vardır. İnsanoğlunun yaşamak için ne ete, ne süte gereksinimi vardır. Zaten insanoğlu yapı itibariyle etobur değildir. Zaman içinde de öyle alışıyorsunuz ki doğal ve sade yemeğe içmeye...
Benim en büyük arzum, günün birinde sırf çiğ ve yaşayan gıda tüketimine geçebilmek yani tabir yerindeyse raw&live. Mümkün olduğunca raw&live tüketmeye çalışıyorum ama gene de evde yaptığım bir ekmeğin, yumurtasız makarnanın, pizzanın tadı hoşuma gidiyor.
İşte bana gereken herşey, aslında hepimize gereken herşey, fotoğraflarda zaten belli oluyor, ECOLIFE'ta var. Tarkan'ın kendi özeniyle olması gerekenden de fazlası var aslında, her ne kadar o aksini iddia etse de.
Örneğin zaman içinde hindistancevizi yağından (ki en zoru ve benim gelmesi konusunda en umutsuz olduğum oydu) Himalaya tuzuna kadar neler neler gelmedi ki Türkiye'ye...
Aslında Türkiye'de olanlarla da neler yaparız neler, ama doğru alışveriş ve doğru tüketim o kadar önemli ki...
Benden size tavsiye, Taksim tarafına yolunuzu düşürün ve Tarkan'ın dükkânına bir uğrayın, onunla tanışın, konuşun ve bence alışverişinizi de yapın. Bakın nasıl mutlu olacaksınız.
ECOLIFE Cihangir
Ekolojik ve Doğal Ürünler
Sıraselviler Cad., Soğancı Sok, No. 8/A
Cihangir - Beyoğlu
Istanbul
Tel: 0212 - 243 23 83
Ama ben veganım demekle de vegan olunmuyor. Veganım diyen olabildiğince vegan yaşamak durumundadır. Tabiî ki bazı şeyleri yapamıyor olabilirsiniz günümüz dünyası gereği, ama yeme içme ve giyim kuşam açısından vegan olmak zorundasınız. Yani hayvansal hiçbir ürünü yemeyeceksiniz, giymeyeceksiniz... Vegan yeme içme kurallarına uyup deri ayakkabı giyiyorsanız lütfen ben veganım demeyin, vegan besleniyorum deyin örneğin...
Bu arada bilinçli ve doğru alışverişin önemini de atlayamayız, görmezlikten gelemeyiz.
Meyve ve sebze alışverişinizi mutlaka ekolojik tarıma destek verecek şekilde yapmanızda fayda var. Biraz araştırınca bu o kadar da sorun değil. Bugün maydanozunuzdan domatesinize kadar her şeyi kapınıza kadar bile getiren üreticiler var.
Ama iş ekolojik ve doğal ürünler dükkanı konusuna gelince nedense duyarsız davranıyoruz ve gidip büyük alışveriş merkezlerinden yanlış alışverişler yapıyoruz. Daha ucuz ve belki de ulaşması daha kolay diye kendimize ve dünyaya verdiğimiz zararın da belki pek bilincinde olmadan hem de.
Oysa ki, mutlaka oturduğunuz yere yakın bir ekolojik ve doğal ürünler satan dükkân vardır. Benim de oturduğum yere yakın bir sürü dükkân var ama ben Cihangir ECOLIFE'tan alışveriş yapıyorum.
Tarkan arkadaşım diye mi? Hayır. Tarkan'la biz orada tanıştık ve benim en sevdiğim dostlarım arasına katıldı.
Benim oradan alışveriş etmemin nedenleri çok. Öncelikle bu dükkân son derece hijyenik. Tarkan inanılmaz derecede titiz. Bu da çok güzel bir şey. Ayrıca Tarkan bu konularda son derece bilgili. Her sorunuza cevap verir ve yardımcı olur bilmediğiniz şeyler için de. Ben neler öğrendim ondan neler... Devamlı araştıran, okuyan ve kendini yetiştiren insanlara hayran olmamak elde değil haliyle. Bir de dürüst tarafı çok hoşuma gidiyor. Bir şeyi satmış olmak için satanlardan değil asla. Neye yaradığını, size uygun mu değil mi, bıkmadan usanmadan anlatır, size bilgi verir, yanlış alışveriş yapmanızı engeller, doğruyu bulmanıza yardımcı olur.
Unutmayın vegansanız ya da bu konulara önem veriyorsanız aldığınız zeytinyağını bile bilinçli almanız gerekiyor.
Ben onun dükkânında aradığım her şeyi buluyorum açıkçası. Şimdi kendisine sorarsanız Türkiye'de o kadar çok ürün eksik ki...
Doğru, haklı, ama bazıları da şart değil yani... Olmasa da olur. Ama o istiyor ki, yurt dışında bulunan her şey Türkiye'de de olsun ve herkes bunlara ulaşabilsin.
Ben Türkiye'de bir cenette yaşadığımızı ama bilinçsizliğimiz ve cahilliğimizle (bazılarının da kötü niyetiyle) bu cennetin ne yazık ki bir cehenneme dönebildiğini görüyor ve düşünüyorum.
Aslında vegan olmak demek en basit şekilde yaşamak da demek benim için. Basit derken şunu unutmayın, en zor şeyler basit şeylerdir. Doğal olan en güzeldir. Her şeyin bir alternatifi vardır. İnsanoğlunun yaşamak için ne ete, ne süte gereksinimi vardır. Zaten insanoğlu yapı itibariyle etobur değildir. Zaman içinde de öyle alışıyorsunuz ki doğal ve sade yemeğe içmeye...
Benim en büyük arzum, günün birinde sırf çiğ ve yaşayan gıda tüketimine geçebilmek yani tabir yerindeyse raw&live. Mümkün olduğunca raw&live tüketmeye çalışıyorum ama gene de evde yaptığım bir ekmeğin, yumurtasız makarnanın, pizzanın tadı hoşuma gidiyor.
İşte bana gereken herşey, aslında hepimize gereken herşey, fotoğraflarda zaten belli oluyor, ECOLIFE'ta var. Tarkan'ın kendi özeniyle olması gerekenden de fazlası var aslında, her ne kadar o aksini iddia etse de.
Örneğin zaman içinde hindistancevizi yağından (ki en zoru ve benim gelmesi konusunda en umutsuz olduğum oydu) Himalaya tuzuna kadar neler neler gelmedi ki Türkiye'ye...
Aslında Türkiye'de olanlarla da neler yaparız neler, ama doğru alışveriş ve doğru tüketim o kadar önemli ki...
Benden size tavsiye, Taksim tarafına yolunuzu düşürün ve Tarkan'ın dükkânına bir uğrayın, onunla tanışın, konuşun ve bence alışverişinizi de yapın. Bakın nasıl mutlu olacaksınız.
ECOLIFE Cihangir
Ekolojik ve Doğal Ürünler
Sıraselviler Cad., Soğancı Sok, No. 8/A
Cihangir - Beyoğlu
Istanbul
Tel: 0212 - 243 23 83
Salı, Ocak 01, 2008
Vegan Pizza
Malzeme:
Pizza hamuru için:
- 2 çay kaşığı toz maya
- 1 çay kaşığı deniz tuzu
- 1 ½ çay kaşığı organik dut pekmezi veya işlenmemiş şekerkamışı şekeri
- 1 ½ yemek kaşığı zeytinyağı
- yeterince tam buğday unu (2.5 su bardağı)
Tofu Krem Sos:
- Silken Tofu
- Limon suyu
- Nişasta
Pizza malzemesi:
- Fesleğenli domates sosu
- Kekik
- Yeşil zeytin
- Siyah zeytin
- Çarliston biber
- Kapari
- Mantar
- Zeytinyağı
Hazırlanışı:
- Pizza hamuru için gereken tüm malzemeler yoğrulur. Un bu malzemeye elekten geçirilerek ama kepekleriyle birlikte konur. Hamur pizza hamuru kıvamına gelene kadar üzerine bir bez örtülerek en az 1.5 saat bekletilir.
- Hamur unlanmış zemin üzerinde 10 dakika kadar dinlendirilir.
- Pizza hamuru istenirse eşit parçalara bölünerek ayrı ayrı pizzalar yapılabilir ya da büyük bir tepside tek pizza yapılır. Tepsiye konan hamurun ortası ve kenarları arasında hafif bir yükseklik farkı olmalıdır ki, pizza kenarı oluşsun ve malzeme dışarı taşmasın. Hamurun orta kısmı kaşık ya da başka bir şeyle biraz bastırılırsa kenarlar hafifçe yüksek kalır. Hamur zevke ve arzuya göre kalın ya da ince olarak yayılır ve kenarları da ona göre şekillendirilir. Hamurun üzeri biraz zeytinyağı ile yağlanır ve önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 10-15 dakika kadar pişirilir.
- Arzu edilen miktarda silken tofu, bir miktar limon suyu ve herhangi bir nişastadan bir miktar katılıp blender'dan geçirilir. Elde edilen sos krem peynir kıvamında olmalıdır.
- Tepsideki pizza hamurunun üzerine önce tofudan elde edilen krem sos sürülür.
- Krem sosun üzerine tarifi soslar bölümünde olan fesleğenli domates sosundan yayılır.
- En son olarak da arzu edilen malzeme pizzanın üzerine eklenir. Örnek: mantar, yeşil ve siyah zeyin, çarliston biber, kapari, hatta değişik sebzeler.
- Pizzanın üzerine yanmaması için biraz daha zeytinyağı sürülür ve 200 derecelik fırında yarım saat kadar daha pişirilir.
Neden Bu Tarif?
En sevdiğim yiyeceklerden biridir pizza ama beyza hamurdan yapılan ve içinde ne olduğunu bilmediğim pizzaları yiyemeyeceğime göre bir vegan alternatif üretmeliydim. Değişik denemeler sonucu ulaştığım, yakaladığım en iyi tarif şu anda bu tarif.
Hepsinden önce çok sağlıklı bir hamur ve üst malzemesine sahip.
Hele hele benim buluşum olan fesleğenli domates sosu tam bir pizza sosu. Bu buluşumla gurur duyuyorum.
Benim Tavsiyem:
Fesleğenli domates sosu mutlaka her pizzada kullanılabilir. Tam bir pizza sosu, çok yakıştı. Bu pizza tam buğday unundan yapıldığı için normal pizzalardan daha çabuk pişiyor, bu yüzden dikkatli olmak gerek. Kapari benim çok sevdiğim ve vazgeçemediğim bir tat, ama pizzaya da inanılmaz derecede yakışıyor. Yukarıdaki ölçülerde hamur hazırlandığında 3 tane orta boy pizza çıkıyor (yani 2 büyük pizza da yapılabilir). Pizzanın kalınlığı zevk işidir. Ben kalın hamur severim. İnce sevenler delik açmadan çok ince yaymalı hamuru ki, pişerken kalınlaşmasın. Tabii üst malzemesi yalnızca benim zevkim ve tavsiyem, herkes baz olarak bu sağlıklı ve leziz pizza hamurumu kullanıp üst malzemesini yaratıcı bir şekilde değiştirebilir. Ama sostan taviz vermeyin. Fesleğenli domates sosunu mutlaka deneyin!!!
AFİYET OLSUN!
Patates Püresi
Malzeme:
- Patates
- Soya sütü
- Zeytinyağı
- Deniz tuzu
Hazırlanışı:
- Patateslerin kabukları soyulur ve iyice yumuşayana kadar patateslerin üstünü örtecek kadar suda haşlanır.
- Patateslerin suyu dökülür ve ateş üzerinde zeytinyağı, soya sütü ve deniz tuzu katılarak bir püre presiyle ezilir.
Neden Bu Tarif?
Püre genelde süt ve katı yağla yapılır ve biz veganlar da nedense bu gibi lezzetleri hayatımızdan çıkartırız. Vegan lezzetlerin yanına çok yakışan bir klasik...
Benim Tavsiyem:
Bu tarif vegan olmayanların da hoşuna gidecektir. Bence her türlü yemeğin yanına yakışır ve davetlerde de kullanılabilir.
AFİYET OLSUN!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)